Çünkü Türkiye’nin ahlakını çürüten iki temel olay var. Birincisi ne yaparsan yap yanına kâr kalma olgusu, yani cezasızlık kültürü. İkincisi de eğriye eğri doğruya doğru demeyerek, inanmadığı şeylerin propagandasını yapma olgusu, yani eyyam kültürü.
Ülke olarak bu iki hastalığımızı da aşmamız lazım. Bu yazıda anlatmaya çalışacağım. Birinciye örnek hem sanatçılar hem gazeteciler arasında ‘dansözlük yöntemi’, yani bir oraya bir buraya yalakalıkla kazançlı çıkma alışkanlığı. İşte bu iktidarın nimetlerinden faydalanmış ve bu iktidar sayesinde serpilmiş sanatçıların biraz rüzgâr ters esti sanıp Türk devletine hemen ihanete kalkışması tipik örnektir.
Bu hadisenin tipik örneklerinden biri halk arasında Recep İvedik diye bilinen Şahan Gökbakar’dır. Ben de okurlarımın uyarıları sayesinde geçmişten beri süren bazı hareketlerini idrak ettim. Yoksa radarımda bir tip değildi. Bu komedyen önce bu iktidarı övmüş, sonra Gezi kalkışmasında rüzgâr ters esti sanıp Başkan Erdoğan aleyhine Haziran 2013’te bir video çekmiş.