Geçen hafta yazdım, "Türkiye’de en geçerli şey nefret" diye... Kimse kimseyi sevmiyor. Bunun en somut örneği de göçmenlerle alakalı. Ne yazık ki bu ülkede göçmen konusunda resmen faşizm var.
Sosyal medya, köşe yazıları, sanatçı tayfasından kin kokan paylaşımlarla dolu. "Bu kadar cehalet herhâlde eğitimle olur" diyorsunuz.
Size şimdi göçmen konusunda Amerika’dan örnek vereyim. “Oo, Cem Küçük de Amerika’yı öve öve bitiremedi” diyenler gene çıkacaktır. İki hafta önce ABD’deyken New York Halk Kütüphanesi’ni gezdim. Çıkışta İsmail Güzel’le birlikte kütüphanenin önünde meyve tezgâhları gördük. O tezgâhlarda buzun içinde tropik meyveler satılıyordu. Fiyatları 5 dolar, 7 dolar, 10 dolar arasında değişiyordu.
Satıcılara nerelisiniz diye sorduk. “Ekvadorluyuz” dediler. Yaşları 17 ila 30 arasındaki kadınlardı bunlar. Hatta tezgâhlarının yanında bebek pusetleri bile vardı. Günlük 60-70 dolar para kalıyormuş her birine. Hepsi göçmendi. Amerika’ya geleli...