Hem FETÖ hem PKK ve diğer tüm
terör örgütleriyle dişe diş korkmadan mücadele
eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız İrfan
Fidan, Gezi üzerinden hükûmeti yıkmak isteyenlerle de
büyük bir mücadele veriyor. Osman
Kavala tutuklu. Mehmet Ali
Alabora ve Can Dündar için
de tutuklama kararı çıktı. Aldığım haberlere göre bu olay daha da
genişleyecek...
Gezi’de aktif rol oynayıp
insanları sokağa çağıran ve köşelerinden Cumhurbaşkanımız Erdoğan
devrilsin diye çağrı yapanlar da gözaltına alınacak. Yakıp
yıkanlar, seçilmiş meşru hükûmeti sokaklar üzerinden yıkmak
isteyenler hukuk önünde bedelini ödeyecekler. Artık hukuk
adamlarımız 27 Mayıs öncesi olduğu gibi gençliği
sokağa çağıranların iyi niyetli olmadığını biliyorlar ve işi
şansa bırakmayacaklar.
Gezi’de kimler ne yazmış, ne
tweetler atılmış hepsine bakılıyor. Bize bir şey olmaz
diyenler Sırrı Süreyya Önder ve
HDP’lilere iyi baksınlar. Sırrı da böyle atıp tutuyordu. Sırtını
PKK’ya dayamış meydan okuyordu. O da bize “yav
gardaşım, bunlar kim” diye atıp tutuyordu. Bana bir
şey olmaz havasındaydı. Şimdi 2 yıl içeride yatacak. Bazı dizi
oyuncuları, gazeteci, akademisyenler Gezi’de yaptıklarının bedelini
ödeyecekler. Hepsi “medeni ölüm"e mahkûm
edilecek. Barış imzacıları, yani PKK destekçileri de zamanında
böyle diyordu.
16 Ocak 2016’da aynen şöyle
yazmıştım: “Bir aydın çıksa ve ‘PKK terör örgütünü
lanetliyorum ama bağımsız Kürdistan kurulmasını istiyorum’ dese, bu
fikir özgürlüğüdür. Peki terör örgütüne bu kadar açık destek veren
aydınlara karşı ne yapmak gerekir? Tıpkı Batı’daki gibi 'medeni
ölüm' mekanizmaları kurmak gerekir. Yani savcılar işe el atmadan
üniversiteler hemen o akademisyenlerin iş akdini feshetmeli. O
kişiler bir daha iş bulamamalı ve kariyerleri bitmeli. Medyaya
çıkamamalı ve toplum da onları otomatik olarak
dışlar.” Geçenlerde Gazete
Duvar’dan Nur Betül Çelik bu
yazdıklarımı hatırlatmış ve “adam haklı
çıktı” demiş. Ciddiye almadığımız her
şey oldu diye itirafta bulunmuş.
Elbette daha bitmedi. 6-7 Ekim
2014’ten 1 Kasım 2015’e kadar PKK’yı destekleyen, ekranlarda PKK
propagandası yaptıranlara da sıra gelecek. Şaka sanıyorlar, bir şey
olmaz diyorlar ama bu dediklerim de çıkacak. Aynen 17/25 Aralık’a
destek veren medya, akademisyen ve diğer sivil toplum kuruluşlarına
sıra geleceği gibi. Hepsinin çalışmaları yapılıyor. Sadece zamanı
bekleniyor. Hiçbir şeyin acelesi yok.
Bu ülkede seçilmiş hükûmetleri
sokak üzerinden, emniyet-yargı üzerinden, PKK-HDP üzerinden
devirmek isteyenler yargılanacak ve “medeni
ölü” olacaklar. Bu kadar basit. İsterseniz iddiaya
girelim, var mısınız?
Fransa şu an yangın
yeri. Sarı Yelekliler, başta Paris olmak
üzere hemen her yerde gösteriler yapıyorlar. Bazı çapulcu sürüsü de
dükkânları yağmalıyor. Çapulcu her yerde çapulcu. Fransa devleti şu
ana kadar 1000’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Fransa’ya bakıp iç
geçiren, Gezi’ye özlemle bakanlar neredesiniz? Sıkıysa şimdi Gezi
güzellemesi yapın da görelim. Hadi ne kadar delikanlısınız. Fikrini
sonuna kadar savunanlardan mısınız yoksa zoru görünce
kaçanlardan mı? Yemiyor değil mi?
Osman
Kavala için köşelerinden övgü düzenler, ne suçu var
diyenler, bağlantılarınızı biliyoruz. Özel görüşmeleriniz
biliniyor. O kadar adam tutukluyken sadece Kavala’ya özgürlük
istemenizin sebebi, hukuka bağlı olduğunuzdan değil aynı haltı
sizler de yediğiniz için. Ahmet Altan, Şahin Alpay,
Mümtazer Türköne gibiler serbest kalsın derken de
gerçekten onları düşündüğünüzden değil 17-25 Aralık’ta aynı suçu
sizler de işlediğiniz için böyle davrandınız. Yoksa sizlerin
özgürlük, hukukun üstünlüğü gibi dertleriniz yok. Amacınız
kendinizi kurtarmak ama kurtaramayacaksınız.
“Galiba devrim
oluyor” diyenler, “Erdoğan kışa
iktidardan iner” diye umanlar, “17-25
Aralık’ta FETÖ’ye bel bağlayanlar”, “Ekonomi
batsın” beklentisi içindekiler, “PKK
terör örgütü değil” diyenler çıkın
ortaya! Sizleri meydanlara bekliyoruz. Aldığınız ağır yenilgi,
acı mağlubiyet sizi fikrinizden döndürmesin...
Özetlersem, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcımız İrfan Fidan ve ekibi hukukun
gereklerini yerine getirmek için sonuna kadar gidecek. Gezi
kalkışmasına destek veren herkes bedelini ödeyecek. 17-25 Aralık’a
destek vermiş ve FETÖ argümanlarını kullanan herkes bedelini
ödeyecek. 17-25 Aralık 2013 öncesi Fetullah aleyhine söylenen tüm
sözler DEVLET nezdinde çöptür ve hiçbir
anlamı yoktur. Mühim olan 17-25 Aralık’tan sonra
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanında durup
durmadığınızdır. 6-8 Ekim 2014 kalkışmasından sonra
PKK terör örgütünün siyasi kolunu destekleyen herkes bedelini
ödeyecek. Böylece ülkemiz pisliklerden arınacaktır.