Bu laf 27 Mayıs darbesinin
mimarlarından Cemal Madanoğlu’na ait. 1957
seçimlerinde Demokrat Parti yüzde 50’nin altına inince etrafına
söylemeye başlamıştı. Çünkü cuntacılar Menderes ve Demokrat
Parti’yi yıkmak, içlerinde büyüttükleri intikamı almak için ortam
kolluyorlardı. Zayıfladığını düşündükleri Demokrat Parti için
ihtilal çarklarını döndürme startını 1957’de vermişlerdi.
Fırsatını buldukları an bir
askerî darbeyle Menderes ve arkadaşlarını indirdiler.
İndirmekle de kalmadılar. Adnan Menderes’i, Fatin
Rüştü Zorlu’yu ve Hasan Polatkan’ı idam
ettiler. Demokrat Parti’li ailelere yıllarca kan
kusturdular. Süleyman Demirel 1965’te Başbakan olunca eline bir
kâğıt iliştirdiler. Kâğıtta, “Dikkat et, sonun
Menderes gibi olmasın” yazıyordu.
Demirel de, Özal da, diğer sağ
parti liderleri de Menderes’i hiç unutamadılar. Haklıydılar.
Tarihin akışını değiştiren Başkan Erdoğan oldu. Bütün vesayet
odaklarıyla mücadele eden Erdoğan halktan aldığı güçle her
sıkıntıyı aştı. Ancak karşı tarafın intikam duyguları asla bitmedi.
En ufak bir tökezlemede neler yapacaklarının sinyallerini
veriyorlar.
24 Haziran seçimlerinde CHP’nin
Başkan adayı Muharrem İnce, “Önce Ergenekoncular içeri
girdi. Sonra FETÖ’cüler. Şimdi de FETÖ’yle iş birliği yapanlar
girecek. Akın Öztürk’ü kim orgeneral yaptıysa onlar içeri
girecek” diye Erdoğan’ı aleni tehdit etmişti. Şayet
kazansaydı elde edilen bütün kazanımlar yerle bir olacağı gibi,
mahkemeleri kuracaklar ve intikam duydukları herkesi
yargılayacaklardı.
Dursun
Çiçek’in, “Hâkim ve savcılarla, başsavcılarla
görüşüyoruz onlardan bu yargılamaların bu soruşturmaların niye
sonuçlanmadığını soruyoruz, onlar da diyor ki: Türk yargısının
durumunu biliyorsunuz, hâkim ve savcıların üçte biri sanık oldu,
görevinden atıldı dolayısıyla bizim iktidarı yargılayacak gücümüz
yok iktidarı düşürmek muhalefete düşer sizin göreviniz,
siyasetçilerin görevi. Onları iktidardan indirin bakın biz onları
nasıl yargılıyoruz göreceksiniz. Başsavcılar var bunu
diyen!..” demesini kimse hafife almasın. Devletin
içindeki ulusalcı grup bu intikam hırsıyla yanıp tutuşuyor.
Muharrem İnce’nin de, Dursun Çiçek’in de güvendikleri dağlar bu
odaklar. Bundan zerre şüpheniz olmasın.
Ulusalcı-solcu çete uygun bir
zamanı bekliyor. 31 Mart’ı bu anlamda iple çekiyorlar. Cumhur
İttifakı başarısız olursa hemen başlayacaklar ortam oluşturmaya.
Meşruiyet tartışmalara açacaklar. Cumhur İttifakı yüzde 50'nin
altına inerse erken seçim çağrılarına hız verecekler. Ezanımızı
Taksim’de aleni protesto ettiler. 340 PKK’lıyı seçilecek yerden
listelere koydular. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın 15
Temmuz gecesi kadehini ne için kaldırdığı ortada. Darbe olduğunu
zannedil zil takıp oynamış. Hemen her gün başörtülü kadınlarımıza,
kızlarımıza aleni küfürler ediliyor. İktidar olduklarında
başörtülü, dindar, muhafazakâr vb. insanlara hayatı dar
edecekler.