15 Temmuz'un üzerinden altı ay geçmedi ki, bir el düğmeye bastı.
249 insanımızın şehit düştüğü hain olayı FETÖ'cüler kontrollü
darbedir diyerek sulandırmaya çalıştılar. Özellikle yurt dışında
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın kendi muhaliflerini bertaraf etmek için
darbeyi yaptığı yalanını piyasaya sürdüler. Başta Almanya olmak
üzere bu kara propagandaya inananlar da oldu.
Birçok yabancı medyada Cumhurbaşkanımızın darbeyi yaptırdığı
utanmadan yazıldı. Halbuki bütün gerçekler açık. Sivil imamlar
kısmı bile 15 Temmuz'u FETÖ'cülerin kurguladığının en net delili.
Adil Öksüz, Nurettin Oruç, Harun Biniş, Hakan Çiçek ve bu isimlerin
terörist başıyla resimleri her şeyi anlatıyor. Akıncı Üssü'ndeki
tarlada yakalanan bu sivil imamların durumu en büyük delil. Bu
isimlerin çalıştıkları şirketler, ilişkileri FETÖ ile iltisaklarını
anlatmaya yetiyor. Türkiye'de herkes bu gerçeği görüyor.
FETÖ'nün kumpaslarla mağdur ettiği askerler bile darbe girişiminin
kontrollü olamayacağının altını çize çize vurguluyorlar. Ergenekon
ve Balyoz'da mağdur olan askerlerin önemli bir kısmı CHP'ye yakın.
Buna rağmen CHP, kontrollü darbe söyleminden vazgeçmiyor. İki gün
önce Sözcü gazetesi ve CHP'li Bülent Tezcan'ın Adil Öksüz
hakkındaki yalan haberleri muhalefetin nasıl tel tel döküldüğünü
gösteriyor. Asparagas habere göre Adil Öksüz 15 Temmuz'dan sonra
Türkiye içinde hem de THY ile geziyordu. Yalan olduğu bariz belli
bu haberin mumu yatsıya kadar bile sürmedi.
Haberde adı geçen gerçek Adil Öksüz ortaya çıktı. TC kimlik
numarasına bakılsa anlaşılacak bu basit gerçeği CHP mal bulmuş
mağribi gibi savundu. Manisa'da yaşayan Adil Öksüz CHP'den
şikayetçi olacağını hemen söyledi. Buna rağmen CHP'li Bülent Tezcan
"onu benim külahıma anlatsınlar" diye yalanına devam etti. Belki
utanmıştır gerçek ortaya çıkınca.