Türk milleti olarak bu riskle
karşı karşıyayız. Maneviyatımızın topluca çürümesini getiriyor
bedel ödeme kültüründen yoksun olmamız. Bedel ödemeden kastım
da “hükûmet muhalifliği yapıp hükûmete yakın
kanallarda iş yapmamaktır.”
Gençlerimiz, kaypak tiplerin
her şartta kazançlı çıktığını gördükçe mert ve yiğit olmaya değil
düzenbaz ve madrabaz olmaya özeniyor.
Özellikle Türk medya ve sanat
dünyasında tam anlamıyla madrabazlık ve sahtekârlık düzeni geçerli.
Köşe yazarları dünyası ise çok daha rezil durumda. Milletimiz
bu yüzden medyadan ve köşe yazarlarından da tiksinir hâle geldi. Bu
ülkede herkes her işi yapabilir ama o yaptığı işin bedeli
neyse ödeyecek. Kazanacaksa kazanacak, kaybedecekse kaybedecek. Ama
her şartta "dansözlük yöntemi"yle kazanmak
diye bir rezalet artık bu topraklarda olmayacak.
Bu ülkenin tüm sanatçılarına ve
gazetecilerine bunu Türk milleti öğretecek. Diyelim GS-FB maçına
bahis oynuyorsunuz. GS kazanacak diye kupon yaptınız ama FB kazansa
da yine parayı siz kazanıyorsunuz. İşte aslında
medyada Ahmet Hakan’ların, Fatih Altaylı’ların yapmaya kalktığı da
budur, ama göreceksiniz bu sefer yapamayacaklar. 23
Haziran süreci bu açıdan çok hayırlı oldu. Artık hem millet hem
hükûmet uyandı.