20. yüzyılın başında imparatorluklar yıkıldı ve yerine ulus
devletler geçti. İngiltere gibi bazı ülkeler monarşiyle,
yani Krallıkla devam etti. Bizim gibi
ülkelerde Padişahlık dönemi bitti.
İngiltere, Krallığı devam ettirdi ama serbest seçimler
yapıldı. Kral ya da Kraliçe sadece sembolik olarak devam
etti. Ülkenin idaresi seçilmişlerde oldu.
Cumhuriyetin ilan edilmesi önemliydi ama serbest ve hür seçimler
yoksa bunun bir anlamı yoktu. Krallık ya da
cumhuriyet olmasından ziyade halkın iradesinin sandığa
yansıması önemli. Yoksa Irak da cumhuriyet, Çin de. Ama serbest ve
adil seçimler yok. İngiltere Krallık ama seçim var...
Her ne kadar İngiltere’de Krallık sembolik olsa da oluşturduğu
ambiyans önemli. Dünya liderleri cenazesine geldi. İngiltere’de
başka türlü tartışmalar çıktı.
Edinburg’da monarşi karşıtları sokaktaydı ve Prens Charles’ın
tahta çıkmasını eleştirdiler. "Monarşi kalksın" dediler.
Böyle diyenler gözaltına alındı. Başka tartışmalar
çıktı. “Benim Kralım değil” pankartı açanlar polis
tarafından uzaklaştırıldı ya da gözaltına alındı.