Uğur Dündar kendisinin şöyle
güvenilir, böyle güvenilir olduğunu söyleyip duruyor. Oysa bu
olayda da kanıtlandı ki, Atatürkçü yurttaşlarımızın
bile Dündar’a güveni çok az. Çünkü Dündar’ın moderatör
olacağını duydukları andan itibaren hem CHP’li hem İYİ Partili
yurttaşlarımız Dündar’ı linç etmeye başladılar. Kürt
yurttaşlar zaten hiçbir zaman Dündar’ı
sevmedi.
Muhalif vatandaşlarımız
Dündar’ın kirli bir pazarlık içine girdiğini düşündüler ve ortalığı
birbirine kattılar. Bu işin içinde bir iş olduğuna inanarak
Dündar’ın kendilerine ihanet edeceğini hemen sezdiler. Uğur Dündar
da Atatürkçülerin haklı tepkisinden korktu ve hemen bu tartışmadan
kaçtı. Oysa Nagehan Alçı’nın, Binali Yıldırım’ın yakınlarıyla
konuşarak yazdığı gibi Dündar bu moderatörlüğü çok istemişti. Araya
Candaş Tolga’yı soktu ve Tolga neredeyse her gün Binali Bey’in
danışmanlarını arayarak PR yaptı. Uğur Dündar’ın AK Parti’ye ne
kadar faydalı olacağı yönünde Candaş Tolga, Binali Yıldırım ve
ekibine dil döktü. Yani aslında muhalif yurttaşlarımız her şeyi
doğru sezmişti.
Ben dâhil hepimiz bazen hükûmet
muhalifi yurttaşlarımıza haksızlık yapıyoruz. Birçok siyasetçi
ve yorumcu, “Yok bunlar şizofren, yok hepsi
paranoyak” diyor. Ama bakın işte Uğur Dündar’ın bu
Yıldırım-İmamoğlu yayınıyla ilgili "Ali Cengiz
Oyunları"nın içinde olduğunu nasıl da doğru sezdiler.
Nagehan’ın yazdığı bu somut bilgileri bilmiyordu muhalif
yurttaşlarımız; ama Uğur Dündar’ın sırf kendi kariyeri için
Atatürkçü yurttaşların aleyhine olacak bir hazırlığın içinde
olduğunu anladılar...