Öcalan ilk görüşmede avukatları
aracılığıyla "İçinden geçtiğimiz tarihî süreçte
derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Sorunların çözümünde
her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak demokratik
müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır. Türkiye'nin ve hatta
bölgenin sorunlarını başta savaş olmak üzere fiziki şiddet araçları
ile değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle
çözebiliriz..." açıklamasında
bulunmuştu.
Suriye ile ilgili olarak da
Öcalan şöyle demişti: "İnanıyoruz ki Suriye Demokratik
Güçleri kapsamında Suriye'deki sorunların çatışma kültüründen uzak
durularak, içinde bulundukları konumun, durumun Suriye'nin
bütünlüğü çerçevesinde anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel
demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması
amaçlanmalıdır."
Öcalan'ın avukatlarıyla 8 yıl
aradan sonra görüşmesi ve yukarıda yazdığım açıklamalarına başta
muhalefet hemen bunun İstanbul seçimleriyle ilgili olduğunu iddia
etmişti. Sırf seçim için hükûmet böyle bir şey yapıyor olsaydı 31
Mart'tan önce bunu yapardı. Ya da neredeyse kafa kafaya gelen 2017
referandumu, 2018 seçimlerinde gündeme gelirdi. Kaldı
ki İstanbul seçimleri için Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine izin
verildi demek seçmeni de aptal yerine koymak demek. HDP seçmeni
hemen gidip oyumuzu değiştiriyoruz
demeyecektir. Herkesin oyu bireyseldir.