Türkleri takip ettiği ve müşterileri dinlediği için işine son verilmiş. 2014'te Diyarbakır'dan Erbil'e giden terörist Dağ, Mahmur Kampı'ndaki teröristlerle irtibatlıymış.
Güvenlik bürokrasisindeki arkadaşlarımızdan öğrendiğime göre Osman Köse kardeşimizin şehit edildiği restorana İtalyan, Fransız, Alman, İngiliz ve Amerikalı diplomatlar da sıklıkla gidiyormuş. Güvenlik bürokrasisine, “Peki PKK’nın bir restoranda Türk diplomatını şehit etmesi ne anlama geliyor?” diye sorduğumda şu cevabı aldım: “Bu durum PKK’nın iyice marjinalleştiğini gösteriyor. Mafya gibi davranıyor. Çaresiz kaldıklarının işareti bu.”
Gerçekten de PKK, Türk devletinin hamleleri karşısında çaresiz. İHA ve SİHA’larla yapılan operasyonlara cevap verecek hâlleri bile yok. Kandil’in etrafı her yerden sarıldı. PKK’nın elebaşları artık kara kara düşünüyorlar. Yapacak bir şey kalmayınca da yemeğini yiyen bir diplomata kalleşçe saldırmak dışında bir şey yapamıyorlar. İşte PKK böyle köşeye sıkışmış durumda. Öte yandan uluslararası çevreler de PKK’nın bu hain saldırısından rahatsızlar. Onlar da PKK’nın mafyavari davrandığını düşünüyorlar.
Bu arada Mazlum Dağ ve kendisine yardım eden “Dıjvar Mamend Yusuf” kod adlı terörist M. Bisksız, Erbil güvenlik birimleri ve MİT’in ortak operasyonuyla Mahmur yolunda yakalandı. Güvenlik birimlerimiz artık bu tür teröristleri nokta atışıyla buluyor.