Bir FETÖ karargahı olan RTÜK konusunda bugüne kadar herşeyi belgeli yazdım ve belgelerle yazmaya devam ediyorum. 21 Ekim 2015 tarihinde iki tane Fethullahçı terör kanalının lisansının uzatılması konusunda RTÜK üyelerinin tamamının oybirliğiyle Fethullahçı teröristlerin tarafını tuttuğunu belgeleriyle kanıtladım. Sözde AK Parti üyeleri olan RTÜK mensupları dahil hepsi birden bu ihanete imza atmışlardı. 21 Ekim 2015 skandalının daha da büyük boyutları ortaya çıkıyor. 21 Ekim’deki skandal karardan önce bu RTÜK üyeleri hukuken uyarılmasına rağmen bu rezalet gerçekleşmiş.
Bugün yayınladığım resmi belgede görüleceği gibi RTÜK’e bağlı izin ve tahsisler daire başkanlığı kurumun hukuk müşavirliğinden Fethullahçı terör organları niteliğindeki iki kanalın lisanslarının uzatımı noktasında görüş istemiştir. Yayınladığım resmi belgede görüleceği üzere hukuk müşavirliği Fethullahçı kanallarının süre uzatımı için hukuki anlamda OLUMSUZ görüş bildirmiştir. Dahası aynı hukuk müşavirliği bu iki Fethullahçı terörist kanal senelerce para ödemeden yayın yaptığı için bu kanallara yaptırım uygulanması gerekir görüşünü vermiştir. Müşavirlik hukuki açıdan yapılması gerekeni açık biçimde ortaya koymuştur. Bu hukuksal gerçeğe rağmen RTÜK’ün İzin ve Tahsisler Daire Başkanlığı tarafından hukuk alenen çiğnenerek Fethullahçı terör örgütü kanallarının lisans yenileme işlemi tasadışı şekilde devam ettirilmiştir. RTÜK kanunu madde 33 çok açık ve nettir. Hukukun emrettiği şekilde FETÖ kanalları için çok ağır yaptırımlar olması gerekirken, tam aksine Sulh Ceza Hakimliği kararına göre terör örgütü kanalları olan bu FETÖ organları RTÜK tarafından ödüllendirilmiştir. Bugün saat 10.00’da Mehmet Acet dostumuz inşallah bu yazımdaki soruları RTÜK Başkanı Yerlikaya’ya da sorar.