Özgür bir ülkenin medya düzeninde her türlü görüş savunulur ve savunulmalıdır. İfade özgürlüğü benim için de önemli bir değerdir. Öte yandan ırkçılık ve nefret suçu ifadeleriyle o ülke halkının milli güvenliğini ihlal eden sözler söylenemez. İfade özgürlüğü orada sınırlanır. Bizim beyaz Türklerin de taptığı ABD’de medya düzeni tam olarak böyledir. Marjinal medyalarda her türlü delilik söylenebilir ama anaakım mecralarda ABD halkının ve devletinin güvenliğini ihlal ettiğiniz an medeni ölü haline gelirsiniz. Bu işi daha da abartırsanız da Julian Assange gibi bedelini ödersiniz. ABD bizim gibi ülkeler sözkonusu oldu mu ikiyüzlü açıklamalar yapar ama kendi içinde düzeni nettir. İşte benim de Türk medya düzeninde oturtulmasını istediğim düzen budur. Bu düzen oturtulacak. ABD’de nasılsa bizde de öyle olacak. Bu kriterler evrenseldir. Türk medya düzeni de buna uyacak. Uymayan da tasfiye olacak...
İşte bu köşeden defalarca uyardığım halde kulaklarını tıkayan ve PKK terör örgütü değildir diyen marjinalleri korumaya devam eden Barış Tünay CNN Türk’ten tasfiye oldu. Bülent Mumay ise tamamen kovuldu. Tünay artık Kanal D’nin müzik, eğlence, magazin programlarını yönetsin. Siyaset ve devlet işlerine bulaşmasın, çünkü beceremedi. Erdoğan Aktaş’a yeni görevinde başarılar dilerim. Aktaş’ın bu bahsettiğim evrensel kriterler çerçevesinde bu kanalı yöneteceğine inanıyorum. Bu arada CNN Türk’ün üç uyardığım spikeri Şirin Payzın, Mirgün Cabas, Nevşin Mengü bana nazire yapan fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşmış komik olmuş hoşuma gitti. Ben kimsenin düşmanı değilim. Kimseye şahsi bir takıntım yok. Eğer bu üç isim de marjinal manyakça çizgilerini bırakır gerçekten mainstream medya dilini benimserlerse hiç problem kalmaz.