2021 yılının Şubat ayında Habertürk TV’de Açık ve Net programına çıktım. Konu Gare’de PKK’nın şehit ettiği polis, asker ve diğer vatan evlatlarıydı.
TSK Gare’ye operasyon yapmış ve terör örgütü PKK bir şekilde kaçırdığı güvenlik güçlerimizi şehit etmişti. 12 vatan evladı Türk devleti ve milleti için şehit düşmüştü.
PKK’nın siyasi kanadı HDP’nin ne oldukları belli iki tartışmasız vekiller Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu 12 şehidimiz için FETÖ yayın organı Ahval’de “Türk devleti bunlar katletti” dediler.
Ben de hâliyle her vatansever insanın olması gerektiği gibi bu iki sözde vekil için PKK’lı ve terörist dedim. Sadece ben değil birçok siyasi ve gazeteci aynı şeyi dedi.
Gergerlioğlu biliyorsunuz AYM’nin tartışmalı kararıyla meclise döndü. Zaten ne zaman birinin başı derde girse AYM’nin bazı üyeleri devreye girip onları kurtarıyor. Yargı kararı, ne diyelim.
Sonra sözde iki vekil beni mahkemeye verdiler. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı sağ olsun Sayın Erdoğan gidici diye hemen hakkımda “Yazılı veya Görüntülü Bir İleti ile Hakaret” suçundan 1 yıldan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
Bu dava açılmaz diye düşünüyordum. Kovuşturmaya yer yok diye karar çıkacak diye bekliyorduk. PKK’nın siyasi kanadı HDP’nin iki sözde vekili demek ki bazı savcılar ve hâkimler nezdinde daha önemliymiş.
Sonuçta mahkeme görüldü ve Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi hiç beklemeden davayı karara bağladı. Bana 19 Temmuz’da 6 bin 620 TL adli para cezası verdi. Hükmü geri de bırakmadı.
Vay be, Gare şehitlerimizi savunduğum için, o gece bu şehitlerimizi Türk devleti katletti diyenlerle kafa kafaya mücadele ettiğim için 6 bin 620 TL para ödemeye karar veren Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi beni cezalandırdı. Kararı siz değerli okur ve izleyicilerime bırakıyorum.
Bu arada mahkemeler Erdoğan’ın emrinde diyenler utanır mı acaba? Hiç sanmam. Tam tersi, Erdoğan’ı savunanları mahkeme cezalandırmak için acele bile karar veriyor.