Geçtiğimiz cuma günü Yeni Zelanda'nın "Christchurch" şehrinde iki camiye yapılan terör saldırısını iyi irdelemek lazım. Terör saldırıları dünyanın birçok yerinde oluyor. Okyanusya kıtasının iki ülkesi Avustralya ve Yeni Zelanda'nın tarihinde böyle terör eylemi ilk defa oluyor. Yeni Zelanda dünyanın en huzurlu ülkelerinden biri olarak bilinir. Kişi başı gelirin yüksek olduğu ve insanların rahat yaşadığı bir ülkede Müslümanlara yönelik terör saldırısı birçok soruyu da içinde barındırıyor.
Christchurch'de meydana gelen son iki olaydan biri 2016 Kasım'ında gerçekleşen 7,8 büyüklüğündeki deprem. Diğeri de 30 Ekim 2018'deki 6,2 büyüklüğündeki deprem. Bu kadar rahat bir yerde göçmenler bile huzurlu yaşarken son terör saldırısı bazı olayları değiştirecektir. Mesela bundan sonra Müslümanlar kolay kolay Yeni Zelanda'ya yerleşmeyecektir. Hatta bazı ailelerin oradan taşınıp öz vatanlarına dönmek istedikleri konuşuluyor.
Bretton Tarrant isimli teröristin bu saldırısı daha fazla göçmeni Okyanusya kıtasına gelişini engellemek için bile tasarlanmış olabilir. Çünkü AB ülkeleri ve Amerika'da Müslümanlara yönelik saldırılara karşı hiçbir şey yapılamıyor. Trump'ın insan hak ve özgürlüklerine aykırı şekilde 7 Müslüman ülkedeki insanları ABD'ye sokmayacağım demesi başlı başına bir skandaldır. Ne var ki bu kararlar yeteri kadar tepki almıyor ve dostlar alışverişte görsün kabilinden eleştiriyle geçiştiriliyor. AB'nin Müslüman düşmanı siyasetçilerin söylemleri yangına körükle gidilmesini daha da artırıyor.
Gelelim diğer sorulara. Sıradan bir jimnastik eğitmeni Bretton Tarrant nasıl oldu da Müslüman düşmanı bir teröriste dönüştü? 2016 yılında Türkiye, Bulgaristan, Macaristan, Romanya'yı ziyaret eden Tarrant aynı yıl Montenegro ve Sırbistan'da da bulunmuş. 2018'de de Pakistan'a gitmiş. Buralardaki ilişkileri, temasları ve hatta gittiği her köşebaşına kadar iyice bakılmalı.
Bir diğer soru profesyonelce silah kullanması. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern'in dediğine göre "A Kategorisi ateşli silahlar lisansına" sahipmiş terörist Tarrant. Bu lisansı 2017 Kasım’ında almış. Christchurch polisine göre böyle bir lisansınız varsa, her türlü tüfek ya da pompalı silahı satın alabilirmişsiniz. Peki ama videolarda gördüğümüz o profesyonelce şarjör takıp çıkarmayı ve ateş etmeyi nasıl öğrendi? Görüntülerde Tarrant o kadar profesyonel ki, eğitim aldığı kesin. Ama kimden aldı? Ona atış eğitimi veren gizli el kim? Bir asker herhâlde ancak bu kadar iyi silah kullanabilir.
İki camiye terör saldırısı yapacak birinin bu kadar seri silah kullanması perde arkasında çok profesyonel bir elin varlığıyla izah edilebilir. "Yalnız kurt", "tek başına yaptı", "nefretle dolu biri" gibi söylemler işin oyalanma kısmıdır. Muhtemelen mahkeme sürecinde Batı medyasının da yardımıyla "kendi aklına esti ve yaptı" denilip olayın üstü örtülmek istenecektir.