24 Haziran 2018 siyasal devrimi büyük bir başarıyla tarihe geçmiştir ve dün Türk milleti galip gelmiştir. Bu ülkenin yerli ve milli ruh kökü kazanmıştır. AK Parti ve MHP ayrımı doğru değildir. Her iki partinin milletvekilleri de bizim vekilimizdir. Bunlar yerli ve milli siyasetçilerdir. İslami duruş ile Milliyetçilik ve muhafazakarlığın birbirinden ayrılmaz olduğunu defalarca yazdım. Bu üç cereyan aynı maddenin üç hali gibidir. Özü aynıdır.
22 Mart 2018 medya devriminin ardından 24 Haziran 2018 siyaset devriminin geleceğini ve bu iki halkanın birbirini tamamlayacağını çok yazdım. Dediğim aynen olmuştur ama dün ekranlarda bu millet gördü ki, bu Eski Türkiye medyasının kalıntıları asla adam olmaz. Hâlâ dün gece boyunca büyük lider Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakımızın başarısının üstünü örtmeye çalışan onlarca adam vardı. Öncelikle FOX denen Amerikan kanalı ve özellikle Fatih Portakal rezalet bir yayın yaptı. Yasal sınırları aşarak manipülatif yayın yapıldı.
Medeni ölü Akif Beki gibi adamları çağırıp kara propaganda yaptırdılar. Habertürk yayınında Fatih Altaylı içinde yenemediği Erdoğan düşmanlığıyla sürekli manipülasyon yaptı. Yahu kardeşim nedir sizin bu Erdoğan takıntınız? Altaylı dünkü düşmanca tavrıyla artık milletin sabrını taşırmıştır. Gülfem Sanver denen CHP militanı kadın da sürekli seçmenleri tahrik etti ve meşru seçim sonuçlarını reddetti. Turgay Ciner medyası özellikle de Kenan Tekdağ tamamen objektif olması gereken seçim yayınında bile bu skandallara izin verebildi ya pes doğrusu. Muhtemelen Ciner Grubu Batı’nın gazına gelip “Erdoğan nasıl olsa kaybeder” yargısına göre yayın hazırlığı yaptı ama milletten tokatı yediler. Hele bir de Cumhur İttifakı’nı temsilen orda bulunan Nihal Bengisu Karaca var ki, MHP ve Sayın Devlet Bahçeli’ye bu zafer gününde bile kin kustu. Karar gazetesi gibi Anti-Erdoğan AK Parti ekolünün bir temsilcisi olan Karaca işin içine aynı Nevzat Çiçek denen Erdoğan düşmanı yazar gibi bir de MHP düşmanlığını ekledi. Çok açık söylüyorum milliyetçilik düşüncesine düşman bir sözde muhafazakarlık anlayışı bu seçimle tasfiye olmuştur. Saadet’in dehşetli çöküşü de budur.
Show-Habertürk yayını dışında Demirören Medya grubu ise tam 22 Mart medya devriminin ruhuna uygun adil bir yayın sergilemiştir. Mesela Ahmet Hakan’ın ismi bu yayında 3-4 gün önceden zikredilmiş ama sonra doğru bir müdahaleyle en kritik saatlerde Ahmet Hakan yayına çıkartılmamıştır. Çünkü O da hiç şüphesiz Fatih Altaylı gibi manipülasyon yapmaya kalkardı. Son 2 ay boyunca sürekli Muharrem İnce goygoyculuğu yapan Ahmet Hakan sen eğer onurlu bir adamsan artık istifa eder ve bir balıkçı köyüne yerleşirsin, yoksa böyle yapmasan da Türk milletinin kararıyla zaten tasfiye edildin.
Hani daha iki gün önce “Seçim kesin ikinci tura kalacak” diyordun, hani utanmadan “Yepyeni bir medya düzeni istiyorum” diyordun da bana laf sokuyordun. Yahu Ahmet Altan’ı içeri attıran ve bundan ötürü göbek atan sensin. Barış Atay’ı şahsi sebeplerle içeri aldırtan sensin. O koyduğun kriterlere göre hemen onurunla bu medyadan çekilmen gerekir.
Kabul edin kardeşim yine yamuldunuz yine yenildiniz yine madara oldunuz. Ya onurunuzla istifa edecek ya da teneke bağlanarak gideceksiniz. 22 Mart 2018 medya devrimi olmuştur ve Aydın Doğan dönemi artık kapanmıştır. Yerli ve millî güçler sizin gibi Eski Türkiye kalıntılarını ezdi geçti. Bu ülkenin en yerli ve millî medya gruplarından biri de biziz. Türkiye gazetesi hep yerli ve millî çizgide yer aldı.