Cemil Ertem Milliyet Gazetesi

Antalya zirvesi ve iki G-20...

Türkiye’nin G-20 Dönem Başkanlığı’nın finaline geldik. Bu hafta sonu Antalya’da yapılacak zirve birçok açıdan bir ilki barındırıyor. Türkiye’nin önderliği, gelişmekte olan ve...

10 Kasım 2015 | 205 okunma

Türkiye’nin G-20 Dönem Başkanlığı’nın finaline geldik. Bu hafta sonu Antalya’da yapılacak zirve birçok açıdan bir ilki barındırıyor. Türkiye’nin önderliği, gelişmekte olan ve yoksul ülkelerin kapsayıcı büyümesine odaklanıyor ve bununla ilgili birçok temel başlığı zirvenin gündemine taşıyor. Örneğin, G-20 Enerji bakanları, G-20 tarihinde ilk defa kapsayıcı enerji işbirliği konusunda anlaştı. Bu, enerji paylaşımının birkaç ülkenin tekelinden çıkması ve kaynak ve fiyat mekanizmalarının gelişmekte olan ülkeleri de hesap ederek yeniden oluşturulması anlamına geliyor.
Tabii bu başlığın bu şekliyle G-20’nin gündemine gelmesi, Türkiye’nin, yaklaşık beş yıla yaklaşan bir süre içinde Irak ve Hazar bölgesi enerji kaynaklarını yeniden bölge ülkelerinin çıkarları doğrultusunda değerlendirme iradesinin bir sonucudur.
Zirveler ve çıkarlar...
En son geçen seneki Avustralya-Brisbane zirvesi başta olmak üzere, bütün G-20 zirvelerinde büyüme konuşulmuştur. Geçen sene Brisbane’de ülkelerin büyümeleri için bir eylem planı ortaya çıktı. Bine varan reform başlığı üretildi. Sonuç ise şu oldu; önümüzdeki beş yılda, G-20 ülkelerinde ortalama yüzde 2.1 seviyesinde bir büyüme gerçekleşebilir. Yani IMF ve OECD büyüme stratejilerinin ısıtılıp, G-20 Büyüme Eylem Planı diye sunulmasının sonucu bu oldu. Esasında bunun anlamı şudur: “ABD ve AB resesyon sınırında durumu idare edecek, bundan dolayı gelişmekte olan ülkeler -yani dünyanın doğusu ve güneyi- gelişmiş ülkeler -Batı- kadar ancak büyüsün ve biz var olan dengeyi bozmayalım. Batı’nın 2008’de ortaya çıkan krizini dünyanın Doğu’su üstlensin.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma