Cemil Ertem Akşam Gazetesi

Bu seçim artık zalimlerle, mazlumlar arasındadır!

Cuma günü İstanbul’da Ziraat Katılım Bankası’nın açılışı yapıldı. Ziraat Bankası’nı diğer iki kamu bankası da takip edecek. Bu adımın, Türkiye’de finans sistemi...

31 Mayıs 2015 | 578 okunma

Cuma günü İstanbul’da Ziraat Katılım Bankası’nın açılışı yapıldı. Ziraat Bankası’nı diğer iki kamu bankası da takip edecek. Bu adımın, Türkiye’de finans sistemi için bir devrim olduğunu herkes kabul etmelidir. Bugün dünyada konvansiyonel bankacılıktan daha hızlı büyüyen ve 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşan İslami finansın merkezi Londra’dır. Londra, aynı zamanda,  20 trilyon dolarlık hedge fon dediğimiz yani, İslam İktisadı literatüründe karşılıksız varlıkların mübadelesi  (Bey’ü’l-garar) olan spekülatif sermayenin de merkezidir.  

Şimdi bu bir sistemdir; ancak şu sıralar batmaya yüz tutmuş ve dökülmekte olan bir sistemdir. Kapitalizm, İslami Finans sistemini, bu yüzyılın başında keşfetmiş ve bunu hem özgün adıyla hem de, buna öykünerek geliştirilen “girişim sermayesi bankacılığı” ile tekeline alıp, kendi merkezine çekmiştir. 

Dünyanın Finans Merkezi değişiyor 

Böyle olunca, Londra ve kimi Asya ülkeleri merkezli İslami finansın içi boşaltılmış ve hem moral hem de ekonomik uygulama anlamında, neoliberal iktisadın, yani Bey’ü’l-garar’ın-karşılıksız varlıkların mübadelesi- bir parçası olmuştur. 
Türkiye’nin bu alana üç kamu bankasıyla birden adım atması, dünyada hakim finans sistemini sarsacak çok önemli bir gelişmedir. Bu, hem Türkiye ekonomisi ve Türkiye’nin geleceği için önemlidir hem de dünya ve bölge için önemlidir. Bakın bugün Türkiye’de, Dünya Altın Konseyi’nin son raporuna göre, 3500 ton yastık altı altın tasarrufu vardır. Bu miktarın Türkiye’de finans sistemi içine girmesi, ancak kamunun İslami ve güvenli bankacılığı gerçek anlamıyla yapması ile olabilecek bir şeydir. Bunun anlamı Türkiye’de sistem içinde-kullanılabilir- tasarruf düzeyinin hızla gelişmiş ülkeler düzeyine gelmesi anlamına gelir. 
Yani Türkiye, hiç kullanmadığı ya da o’na kullandırılmayan bir potansiyelini gün yüzüne çıkaracak ve İstanbul gerçekten dünyanın finans ve ekonomi merkezi olacaktır. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma