Seçimlere iki aydan az bir süre kaldığına göre, Türkiye ekonomisinin 2018 yılı ikinci çeyrekten başlayarak, önümüzdeki beş yıl için nasıl bir yol izleyeceğini tam şimdi konuşmak gerek.
Türkiye ekonomisinin yol haritası konusunda, bütün Erdoğan dönemlerinde ama en çok da 2008’de IMF ile Stand-By anlaşmaları sürecinin bitirilmesinden sonra, yapılan tartışmaların oldukça yanlış bir düzlemde yapıldığını öncelikle söyleyelim. Bu yanlışlık şudur: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta faiz meselesi olmak üzere, ekonominin temel başlıklarını ele alırken, iktisat bilimi düzleminden ziyade siyasi hatta popülist bir yere kayıyor. Oysa ekonominin, piyasanın 'gerçekleri' çok başka. Siyasetin günün sonunda 'piyasa gerçeklerine' gelmesi lazım, buradaki her gecikme bize pahalıya mal oluyor.”
Alçaklığın son noktası...