Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, “erken
emeklilik” konusundaki karşı argümanlarını AK Parti grup
toplantısında anlatırken şu çok önemli vurguyu yaptı: “Türkiye,
geçmişte popülist politikalardan çok çekti, şimdi gelin bu eski
hastalığı yeniden gündeme getirmeyelim.” AK Parti’nin bütün
iktidar dönemleri, seçim zamanları da dahil olmak üzere, kısa
dönemli popülist sapmalardan uzak olmuştur. Ancak burada
Cumhurbaşkanı’nın tam anlamıyla neyi anlattığını da tartışmamız,
konuşmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Bu bakımdan, “erken emeklilik” konusu çok iyi ve somut bir örnektir. Prim gün sayısını tamamlayan ancak “erken” yaşa takılan vatandaşlarımız yaşa bakılmaksızın emeklilik hakkı istiyor. Peki, bunun olması, bırakın sosyal güvenlik sistemini ve bütçe yükünü, iş gücü piyasalarını ve toplumsal refahı nasıl etkiler?
Kamu neyi üstlenir?
Bir siyasi iktidar şunu göze alabilir: Kamu maliyesine (herhangi t zamanı için) “yük” olabilecek bir uygulama, eğer ki orta ve uzun zamanda toplumsal refahı olumlu olarak yukarı çekecek ve çalışan toplumsal kesimlerin genel verimliliğine katkı yapacaksa, rasyonel bir siyasi iktidar, süreli bir yükü kamu tarafının üstlenmesine göz yumar.