Cemil Ertem Milliyet Gazetesi

Faiz meselesi ve yeni dönem...

Sanıyorum bugün yine faiz tartışacağız; bu yazı yazılırken Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı açıklanmamıştı. Ama Fed’in dün akşam faiz artırımına gideceğini...

16 Mart 2017 | 261 okunma

Sanıyorum bugün yine faiz tartışacağız; bu yazı yazılırken Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı açıklanmamıştı. Ama Fed’in dün akşam faiz artırımına gideceğini küresel para piyasaları zaten satın almıştı. Hatta Fed’in muhtemelen 25 baz puanlık tedrici -utangaç- faiz artımlarının 2017 yılına denk gelecek tüm yükü de satın alınmış durumda. Ayrıca gelişmekte olan ülkeler, artık eskisi gibi yüksek dolar sendromunu aşacak yeni ekonomi-politikalarını ve bu politikanın araçlarını geliştiriyorlar. Fed faiz artırdı diye bir gelişmekte olan ülke merkez bankası niye faiz artırır? Buradaki basit varsayım şudur; Fed’in faiz artırması doları ABD’ye yönlendirir ve dolar talebi, fiyatı artar. Bu durumda, rezerv paraya sahip olmayan ve özellikle dış açık veren merkez bankaları faiz artırarak, dolar bazlı sıcak paraya yüksek faiz saikiyle talip olurlar.


Böylece Fed’e göre kendi iç piyasalarında yeni bir denge oluştururlar. Ama bu bir kısır döngüdür. Yüksek faizle gelen sıcak para, yerel parayı geçici değerlendirir ya da dolar karşısında değer yitirmesini önler. Bu, aslında morfin etkisidir. Gereksiz yüksek faiz iç piyasayı daha da sıkılaştırır, ekonomide daralma potansiyelini yukarı çeker. Bunun dışında, varsayım gereği, yükselen faize bağlı sıcak para girişiyle ülke parası gereksiz değerli hale gelirse ihracat kur açısından dezavantajlı hale gelir. Dolayısıyla, ekonomik büyüme hem iç talep hem de dış talep açısından sorunlu duruma düşer ve büyümenin iki temel ayağı da sakatlanır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma