Cemil Ertem Milliyet Gazetesi

Fed, Japonya, ABD ve terörün Türkiye hedefi

Hiç şüphesiz ki ortada iki ekonomi algısı var; birincisi finansal balon ekonomisi; bunu yaşamıyoruz, sadece konuşuyoruz ya da bize konuşturuyorlar; bir de konuşamadığımız ama yaşadığımız ekonomi...

17 Mart 2016 | 646 okunma

Hiç şüphesiz ki ortada iki ekonomi algısı var; birincisi finansal balon ekonomisi; bunu yaşamıyoruz, sadece konuşuyoruz ya da bize konuşturuyorlar; bir de konuşamadığımız ama yaşadığımız ekonomi var.

Bu yazıyı yazarken 2008’den beri şişirdikleri balonların kendi yüzlerinde patladığını gören finansçılar, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) toplantısında ne karar alacağını konuşuyorlardı. Aslında toplantıda ne olacağını isimlerini bildikleri gibi biliyorlar. Ama amaç patlamak üzere olan bir balonu biraz geciktirmek ya da yeni bir balon oluşturarak durumu biraz daha idare etmek olunca, hiç olmayacak opsiyonları bile piyasaya konuşturuyorlar.
Ama bütün bu kaldırdıkları toz duman arasından gerçekleri söyleyenler de oluyor.
Japonya...
Joseph Stiglitz, Başbakan Şinzo Abe’nin ekonomi paneline katılmak için Tokyo’ya gidiyor ve işsizliğe, özellikle hızla yükselen işsizliğe vurgu yaparak küresel ekonomi için resesyon tehlikesinin çok büyük olduğunu söylüyor. Stiglitz’in bunu ekonomi-politikaları konusunda Batı’nın hayli canını sıkmaya başlayan Japonya’da söylemesi söylediğinin içeriğinden daha da önemli.
Fed toplantısından hemen önce Japonya Merkez Bankası Kuroda, faizin teorik olarak eksi 0.5 seviyesine kadar düşebileceğini söyledi ve yen değer kaybetti. Japonya, Şinzo Abe ile birlikte, ekonomiden başlayan yeni bir siyaseti öne çıkarıyor. Yani Japonya, 2. Dünya Savaşı’yla kendisine dayatılan ABD paradigmasının dışına çıkıyor. Anayasasını değiştiriyor, kendisini durgunluğa mahkum eden ve sermaye ihracını kısıtlayan ekonomi politikalarını deliyor.
Batı, ilk önce bu çıkışın başarılı olamayacağını, Abenomics’in çok geçmeden iflas edeceğini ortaya attı; Abe’nin, “Washington Uzlaşısı”nı aşan yeni yoluyla “Abenomics” diye dalga geçtiler. Ama iddia ettiklerinin tam tersi oldu; Japonya “bildiğini okudu” ve ısrar etti, dolayısıyla, AB ve ABD ekonomisinden daha hızlı toparlanma işaretlerini vermeye başladı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma