Yeniden bugün şu kur meselesi üzerinde durmak ve kurdaki artışın ne anlama geldiğin altını bir kez daha altını çizmek istiyorum. Öncelikle bu durumun bir kriz öncüsü gösterge olmadığını söylemek gerekiyor. Bugün Trump’la birlikte ABD’nin, öncü bir finansman yöntemi olarak dolaşımdaki dolar hacminin bir bölümünü konsolide ederek “içeride” kontrol etmek istediğini söyleyebiliriz. Dolar endeksi kısa dönem yukarıda olacaktır. Burada yeni bir denge oluşuyor ve tüm dünyada dolar bazlı iç ve dış fiyat dengeleri yeniden kuruluyor. Bu olduktan sonra zaten yüksek dolar ABD için de sürdürebilir bir durum değil.
Kaldı ki doların, bir önceki yüzyılın son yarısında olduğu gibi,
hakim rezerv para olup olmayacağı da çok şüpheli. Burada yapılması
gereken dolar bazlı iç ve dış ticareti yeni parasal referanslarla
oluşturmanın yollarını aramak... Bu tabii ayrıntılı bir konu ama
yine de kısaca değinmek istedik.
Şimdi gelelim Merkez Bankası’nın kur yükseliyor diye faiz artırmasına ve kamuoyundaki tedirginliğe... Burada ana muhalefet partisinin ve FETÖ artıklarının kriz çağrılarına değinmek bile gereksiz. Ben, yanlış bir bakış açısına bağlı olarak, neredeyse psikolojik travma yaşama halinden hatta bunu sosyal medya aracılığıyla toplumsallaştırmaktan bahsediyorum.
Neden-sonuç...