2012 yılının yaz aylarında, şimdiki krizin en büyük skandallarından biri, küresel finans sisteminin “tarihi” merkezi olan Londra’da ortaya çıktı.
Küresel finans sisteminde oyunu belirleyen en “saygın” ve sözü geçen bankaların merkezleri, tahmin edeceğiniz tarihi nedenlerden dolayı Londra’dadır.
Bu bankalar, haliyle günlük olarak ve kısa vadeli birbirlerine para alıp verirler. Yani fazlası olan açığı olana para verir ve bu paranın faizi de günlük olarak hesaplanır. Bunun için de her gün İngiliz Bankalar Birliği, hatırlı ve “saygın” bankalara, kısa vadeli kredi taleplerini sorar ve bankalar da talep ve fiyatlarını, en düşükten en yükseğe bildirirler. Sonuçta, ortalama bir faiz oranı bu beyanlara bağlı olarak oluşur ve bu ilan edilir. Buna da çok bilinen adıyla (London Interbank Offered Rate) Libor denir. Libor, yalnız bankaların kısa vadeli para alışverişinin fiyatı değildir; bütün dünyada para piyasalarında ve türev ürünlerde günlük faiz oranlarını belirleyen daha doğrusu küresel para piyasasını yönlendiren bir dayanak noktasıdır da...