Geçen hafta sonu İstanbul Sanayi Odası’nın düzenlediği ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü ‘nün de katıldığı otomotiv sektörü çalıştayını gerçekleştirdik. Otomotiv sektörü Türkiye için birçok açıdan önemli. Birincisi, Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği’ni tesis ettikten sonra, hızla dünya standartlarına erişen, küresel rekabet hiyerarşisinde ölçek, verimlilik, teknoloji olarak yukarı çıkan ve bu konuda örnek olan bir sektör otomotiv. İkincisi, geçirdiği teknolojik değişimle yeni sanayi devriminin sürükleyicisi olan bu sektör üzerinden Türkiye çok önemli değişimleri yapabilir.
Yani Türkiye için otomotiv sektörü, tam anlamıyla, üst teknoloji bir kontrol sanayiidir. Emek verimliliği dışında, teknoloji verimliğini de en üst düzeyde kullanma kapasitesi olan ve teknolojiyi yaratma, kullanma, uygulama esnekliği olan sektörler, sanayiler kontrol sanayiidir. Çünkü bunlar, oluştukları dinamizmle diğer sektörleri de arkasından sürüklerler.
Banka ve finans sermayesi de en çok bu sektörleri destekler hatta bunlarla iç içe geçer. Sanayi devriminin doğuşunda tekstil, sonra demir çelik ve sonrasında petrokimya kontrol sanayileri olarak var oldu. Esasında otomotiv, bu üç ana sektörü de kapsayan ama buna makine ve daha sonra da yazılım gibi dev teknoloji atılımlarını da ekleyen bir sektör olarak günümüze geldi. Bugün orta sınıf bir otomobilde 150 milyon satır yazılım olduğu söyleniyor. Elektrikli otomobil, yeni bir buluş değil ama bu otomobilin oluşturacağı eko-sistem ve sürücüsüz otomobile giden süreç, hiç şüphesiz ki yeni sanayi devriminin itici dinamiklerinin en önemlisini oluşturuyor.