Cemil Ertem Akşam Gazetesi

Türkiye, Çin ve terörün nedeni üzerine bir not

Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeye, küresel krizin şimdiki dinamiklerine ve kriz sonrası Türkiye’nin-beklenen- siyasi ekonomik konumuna baktığımızda şu anda başımıza gelenler...

29 Temmuz 2015 | 777 okunma

Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeye, küresel krizin şimdiki dinamiklerine ve kriz sonrası Türkiye’nin-beklenen- siyasi ekonomik konumuna baktığımızda şu anda başımıza gelenler beklenmeliydi.  

Şu sıra Çin’de olan bitene bakalım... Çin’de olanlarla Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı alçakça saldırılar arasında ne bağlantı var demeyin...    
Çin mali piyasaları şu sıra neden ısrarla baş aşağı gidiyor; en kestirme cevap Çin’ in sanayi üretiminde kârların hızla düşmekte olduğudur. Ama bu zaten beklenen bir gelişmeydi; çünkü Çin uzun zamandır içeride düşük ücrete dayalı ve yalnızca ihracat odaklı büyümeden vazgeçme hazırlıkları yapıyor. Tam aksine içeride ücretleri yukarıya çekiyor ve küresel alt yapı yatırımlarına hız veriyor. 
Çin’in dış ticaret fazlası 2008 yılında 420 milyar dolara ulaşmışken bu rakam 2013 yılında 182 milyar dolara kadar gerilemiştir. Çin sadece Uzak Doğu'da değil dünyada küresel ticaretin en önemli aktörü olmuş durumdadır. Artan alt yapı yatırımlarında Uzak Doğuda kontrol Japonya’dan Çin’e geçmiştir. 1966 yılında kurulan Asya Kalkınma Bankası’nda (Asian Development Bank) ABD ve Japonya hakim oyuncu iken (Japonya 15.67%, ABD  15.56%, Çin 6.47%, Hindistan  6.36%, ve Avustralya 5.81%.) Çin bu durumdan rahatsız olmuş ve kendi bölgesinde alt yapı sorumluluğunu yeniden yapılandırmak amacıyla 2014 yılında  Asya Yatırım ve Kalkınma Bankası AIID (Asian Infrastructure Investment Bank) adıyla  yeni bir banka kuruluşu için bölgedeki 21 ülkeyi yanına alarak bir insiyatif başlatmıştır.
ABD bu insiyatife şiddetle karşı çıkmış, Japonya ve Kanada’nın bu oluşumda olmasını engellemiştir. Buna rağmen İngiltere adına Ekonomi ve Maliye Bakanı George Osborne, Mart 2015 te bu projeye destek vereceğini açıklamış, ardından ABD’nin tüm uyarılarına ve şiddetli muhalefetine rağmen  Avustralya ve Güney Kore’de Mart sonunda kurucu üye olarak katılacaklarını ilan etmişlerdir.  Ingiltere’nin hemen arkasından Almanya, Fransa ve İtalya da bankanın ortakları arasına katılmayı kabul etmişlerdir.
AIID ilk etapta 50 Milyar USD olan sermayesini yeni üyelerin katılımı üzerine 100 milyar USD olarak revize etmiş ve bankanın kuruluş süreci tamamlanmak üzeredir. Ingiltere’den sonra ve diğer Avrupa ülkeleri ile birlikte Türkiye de bölge dışı muhtemel kurucu üye (Prospective Founding Member) statüsü ile üyelik başvurusu yapmıştır. Son durumda bölgeden 37, bölge dışından 20 üyenin katılımı ile Dünya Bankası’na rakip olacak yeni bir Yatırım Bankası kurulma süreci bitmek üzeredir. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma