Cemil Ertem Akşam Gazetesi

Türkiye ekonomisini ayakta tutanlar ne istiyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü ziyareti, Aliyev, Putin ve Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov görüşmeleri ile geçti. Türkiye, Rusya, Türkmenistan ve Azerbaycan’ın, bugün temel...

14 Haziran 2015 | 186 okunma

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü ziyareti, Aliyev, Putin ve Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov görüşmeleri ile geçti. Türkiye, Rusya, Türkmenistan ve Azerbaycan’ın, bugün temel buluşma noktası ve liderlerin görüşme trafiği enerji ve enerji alanını yapılan yatırımlar olarak gözüküyor ama inanın bu işin yalnız görünen yanı. Esasında, enerji alanı bölge ülkeleri arasında temel bir katalizör görevi de görüyor. Bu alanda atılan adımlar, örneğin ticaret ve ekonominin diğer alanlarında yeni işbirliklerini ve düzenlemeleri kendiğilinden getiriyor. Bu anlamda Önasya ve Kafkasya coğrafyası, Batı dinamikleri-siyasi yolu- dışında belki de ilk defa bu kadar kapsamlı olarak kendi yolunu belirlemeye başladı. Bize göre bunda, Batı’nın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizin payı var ama Türkiye’nin, siyasi ve ekonomik olarak, Batı’dan kısmen bağımsız davranmasının ve Rusya’nın Sovyet sonrası yeniden bölgeyi konsolide etmeye başlamasının payı daha çok. 

Geçmiş ve şimdi…

Geçmişte Batı, Osmanlı’yı ilk önce etkinsizleştirmek daha sonra da bu coğrafyadan silmek için Rusya’yı kullandı. Kırım Savaşı (1853) bu anlamda çok çarpıcı ve önemli bir örnektir. O zaman İngiltere ve Fransa, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kırım Savaşı’nda yanında duruyor gibi yapmıştı; Rusya amacına ulaşamamış ama Osmanlı İmparatorluğu, Kırım Savaşı’nda ağır yaralanmış ve bu büyük yara onun parçalanmasına yol açmıştı. 
Bakü’de Erdoğan Putin’le görüşürken, Türkiye’den gelen gazetecileri bu görüşme çok az ilgilendirdi. Daha çok koalisyonu kendi aralarında tartıştılar ve Cumhurbaşkanı’na koalisyon ihtimallerini ve bu ihtimal dışındaki yolu sordular; haklılar belki, sonuçta talep meselesi; okuyucuları ve içerideki kamuoyu bunu merak ediyor. 
Ancak bana göre, Türkiye’nin, hemen yarından itibaren Avrupa ve Önasya’daki yolculuğu ve buradaki ihtimaller, koalisyon ya da seçimin tekrarından çok daha fazla ve de bizim için çok daha hayati bir dönemeci içeriyor. Zaten içerideki politik durumu, dışarıdan bağımsız bir politik pazarlık süreci olarak ele alırsanız, göreceğiniz ufuk, en çok, bir iki yılla sınırlıdır. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma