Cemil Ertem Milliyet Gazetesi

Yeni bir ekonomi ve yeni bir dünya için tarihi fırsat...

Türkiye-ABD arısındaki krizi doğru anlatabilmek için şu soruyu cevaplamamız gerekir: Yalnız Türkiye’ye dönük olarak değil, tüm dünyaya, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını da...

23 Ağustos 2018 | 4.706 okunma

Türkiye-ABD arısındaki krizi doğru anlatabilmek için şu soruyu cevaplamamız gerekir: Yalnız Türkiye’ye dönük olarak değil, tüm dünyaya, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını da hiçe sayan, bu saldırıyı başlatan ABD’nin bu politikası Trump’ın iç siyasetteki zor durumu ile açıklanabilir mi?
 
Bugün Trump’ın, tıpkı Nixon gibi, istifa etmek zorunda bırakılacağı ya da azledileceği konuşuluyor. Geçen yazıda anlattığımız Nixon’ı götüren Watergate skandalını bile gölgede bırakan bir yasal sürecin Trump’ın ensesinde olduğu yazılıp çiziliyor. Bütün bunlar çok abartılı yorumlar olmasa bile, ABD’nin şu andaki “saldırı” politikasının Trump’dan ve Trump’ın iç politika sıkışıklığından bağımsız olduğunu düşünüyorum.
 
Esas olan; sistemin, ABD’nin inşa ettiği yolun sonuna gelmesi ve buradan çıkışın da, ABD’nin, özellikle yetmişli yıllardan beri tüm dünyaya dayattığı iktisadi paradigmanın tümüyle reddi ile başlayacağı gerçeğidir.
 
Yeni arayışlar...
 
Türkiye’nin ve daha bir çok ülkenin uzun zamandır yaşadığı dolara bağlı finansal şoklar, herkes için yeni arayışları ve çözümleri zorunlu hale getiriyor.

Öncelikle doların finansal dolaşım ve küresel ticaret için genel eşdeğer olmaktan çıkarılması bugün, yalnız ülkeler için değil, ülkelerin kendi aralarında kurdukları-BRICS gibi- ticari ve finansal birlikler için de önemli bir gündemdir.

Türkiye’nin de katıldığı son BRICS toplantısının en önemli gündem maddesi buydu. Aslında ülkelerin kendi yerel paralarıyla ticareti, ABD’nin gücünün gerilemesi ve öncelikle Pasifik Asya ülkelerinin bu boşluğu doldurmaya başlaması ile birlikte, uzun zamandır gündemdeydi. Bugün yalnız BRICS ülkeleri küresel rezervlerin yarısına erişmiştir. IMF benzeri bir BRICS kalkınma bankasının işlevlendirilmesi ve buraya Türkiye’nin katılması dolara bağlı para  sistemini temelinden sarsacaktır.
 
ABD dolarının küresel rezervler içindeki payı, özellikle son on yılda, artan oranda düşmektedir. Dolar “krizi” yaşayan ülkelerin, başta enerji olmak üzere, temel emtiaların ticaretinde yerel paralara yönelmesi ve para takas anlaşmaları yapmaları bunda en büyük etkendir. Türkiye’nin yaşadığı son “saldırı” bu anlamda yalnız Türkiye için değil, başta BRICS ülkeleri olmak üzere, tüm dünya için çok önemli bir uyarı olmuştur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma