Türkiye’nin yeni dönemde ekonomi-politikaları nasıl şekillenecek? Şu sıralar bu soru en çok duyduğum sorulardan bir tanesi. Ancak bu sorunun cevabını, son yıllarda ekonomide atılan adımlar, Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları ve dünya ekonomisindeki temel dinamiklere bağlı olarak Türkiye’nin iktisadi ve sosyal dinamikleri kendiliğinden veriyor bizce.
Öncelikle, Türkiye’nin 2001 krizinden sonra AK Parti iktidarlarıyla elde ettiği çok ciddi kazanımlar var. Bunların en önemlisi dalgalı kur rejimine geçiştir.
Bilindiği gibi Türkiye, 2001 krizinden önce, kuru hedefleyen sabit kur rejimi başlığı altında değerlendireceğimiz kur rejimini uyguluyor ve finansal istikrarı yüksek faiz-değerli TL aritmetiğiyle sağlamaya çalışıyordu. Ancak dışa açık ve küresel piyasalarda rekabet eden bir ülke için bu tuzaktı ve bu tuzak, 2001 krizinin temel nedenlerinden biri olarak karşımıza çıktı. Türkiye, 2002’den beri dalgalı kur rejimi uyguluyor ve artık ithalatı ve borçlanmayı önceleyen, sabit kur rejiminin geçerli olduğu kapalı -dolayısıyla sağlıksız- bir yarı sömürge ekonomisine sahip değiliz.