ABD’nin şu sıralar istikrarsız bir dolar kuru tercih ettiğini görüyoruz. Fed’in yakın gelecekte faiz artırmayacağı -bunun şartlarının oluşmadığı- kanısı piyasalarda hakim olunca doların değer kaybetmeye başladığını görmüştük. Aslında bu durum, hem küresel ekonominin hem de ABD’nin genel dinamiklerine baktığımızda, orta vadede, olması gereken bir eğilim. Ancak geçen hafta başından itibaren yeniden spekülatif bir dolar atağıyla karşı karşıya kaldık. İlk önce Fed Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) oy hakkı bile olmayan Fed üyeleri faizler artmalı diye arka arkaya açıklama yaptılar; dün de Fed Federal Danışma Konseyi, 2016 yılında bir ya da iki faiz artırımına gidilmesi önerisinde bulundu. Konsey, “Verilerdeki iyileşme ile birlikte, bir ya da iki faiz artırımı basiretli bir adım olur” dedi. Zaten şu açıklamanın muğlaklığı bile çok şey anlatmaya yeter ama şunu ciddi olarak sormamız gerekiyor; ABD bu açıklamaları özellikle mi yapıyor; yani istikrarsız bir dolar kurunun gelişmiş ülkelerdeki belirsizliği yukarı çekmesi bütün bu açıklamaların arkasında yatan esas neden mi? Eğer bu sorunun cevabı evet ise karşımızda yalnız iktisadi bir sorun yok demektir, aynı zamanda, bu durum politik bir operasyonun da önemli bir ayağı olarak okunmalıdır.
ABD nereye?
Ekonomide hep “rasyonel” olanı yapmaktan bahsedilir ya; peki
“rasyonel” olarak ABD ekonomisine bakalım; hangi veri kalıcı olarak
iyileşiyor? Büyümeyi destekleyecek bir enflasyon çıkışı mı var
yoksa çıktı açığında kalıcı ve sürekli bir iyileşmeye bağlı olarak
ciddi işsizlik azalışı mı; hiçbiri değil, tam aksine, ABD’de
geleneksel sektörler kararlı bir iç talep oluşturamadığı gibi,
ihracatın temelini oluşturan yüksek teknoloji sektörlerinin
ihracatı geriliyor ve ABD büyüme verisinde kalıcı bir şekilde
ağırlıklarını yitiriyorlar. Bu eğilimin ABD gibi bir ekonomi için
çok olumsuz bir işaret olduğunu belirtelim. Yani bu eğilim ABD’nin
2008 yılında Başkan Obama ile birlikte başlayan yeni stratejisine
aykırı, çok önemli bir gelişme... Biliyorsunuz, Donald Trump’ın
Cumhuriyetçiler için adaylığı kesinleşti, eğer Fed Danışma
Konseyi’nin geçen günkü önerisini Yellen ve ekibi dinler ve
faizleri bu yıl seçimlere kadar iki kez artırırsa -oran hiç önemli
değildir; artırması yeterlidir, 25 baz puanlık bir artış bile
küresel piyasalarda en az 300 baz puanlık bir artışa eşit
dalgalanma oluşturacaktır- Trump’ın ABD seçimlerini kazanması çok
rahat olur, çünkü bu durum ABD’de iç talebi daha da düşürecek,
işsizliği krizin ortasındaki seviyelere doğru çekmeye başlayacak ve
düşen ihracatla birlikte yüksek teknoloji şirketleri bile personel
azaltmaya başlayacaktır.
Bununla birlikte, gelişmekte olan ülkelerde ve Ortadoğu ve Afrika
gibi sıcak alanlarda kargaşa artacak ve ABD için yeni bir Bush
dönemi çağrısının politik ortamı oluşacaktır. Militarizmle
desteklenmiş güçlü dolar ve buna bağlı ABD müdahalesiyle “istikrar”
sağlanan dünyaya bir yeniden adım atacağız.