1990 yılında sınavda başarılı olmuştum ve Elazığ Anadolu Lisesini kazanmıştım. Çok başarılı bir okuldu. Her yıl Türkiye derecesi yapanlar çıkardı. Bugün dünyanın dört bir yanında Elazığ Anadolu Lisesi mezunu olan akademisyenler var, en önemli kurumlarda çalışan insanlar var.
Ortaokul kısmından sonra lise ikinci sınıfta sözel veya sayısal tercihler yapılırdı. Ben ortaokuldan itibaren hukuk fakültesine gitmeyi kafama koyduğum için sözel bölümü tercih etmiştim.
Bizim dönemde 3 sınıf vardı. Sözel sınıfı tercih edenler bir sınıf olmuştu. Aklımda kaldığı kadarıyla sözel sınıfta öğrenci sayısı yirminin üzerindeydi. Yarısı Alevi kökenliydi yarısı da Sünni.
O güne kadar Alevi Sünni ayrımının hiç olmadığı, herkesin birbirini kardeşlik hukukuna bağlı olarak sevdiği bir arkadaşlığımız vardı.
Sözel sınıftayken İnan isminde bir arkadaşımız vardı. Kendisine Alevi arkadaşlarımızın koruyuculuğu rolünü vermişti.
Siyasi tartışmalar olurdu sınıfta ama asla Alevi Sünni ayrımı olmamıştı. Bu arkadaşımız yavaş yavaş sınıfta gruplaşmalara neden olmaya başlamıştı. Sınıfın huzuru bozulacak gibiydi.