Zaman insanı her şeye alıştırıyor. Hani unutmak Allah’ın kuluna en büyük lütfu ya, kapanmaz denen acıları bile bir şekilde unutuyor insan.
Asla unutmayacağız dediğimiz 15 Temmuzu, yılın geri kalan 364 gününde aslında ne kadar hatırlıyoruz?
Sırf sen ve ben vatansız kalmayalım diye ve dahi satılmış bir alçak sürüsünün ihanetini zinhar unutmayalım diye şehit olan o 251 kişiyi ne kadar hatırlıyoruz?
Her gün birileri, insanlık tarihinin en büyük destanlarından birini yazan şehitlerimizin ruhlarını “kontrollü” bir şekilde sızlatırken biz ne yapıyoruz?
Tam dört yıl oldu. Her birinden dörder yıl fazla nefes aldığımız 251 kişinin şefaatini dileyecek yüzümüz kaldı mı?
Belki 15 Temmuz şehitlerinin aziz hatırası olmasa bugünkü yazı konusunda bu kadar hassas olmazdım. Bilmiyorum.