Veya elinizle düzeltemediğiniz, dilinizle söyleyemediğiniz, kalbinizle buğzettiğiniz bir haksızlık oldu mu hiç?
Olmuştur elbette!..
İnsanın en zor zamanında, gücünün yetmediği bir hâl karşısında duadan daha güçlü, duadan daha fazla insanı rahatlatan bir sığınağı var mıdır acaba?
“(Ey Muhammed!) De ki: Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? Ey inkârcılar! Yalanladığınız için azap yakanızı bırakmayacak!” (Furkan Suresi 77. Ayet)
Dua, müminin Rabb’i ile irtibat kurması, O’na gönülden yönelmesi, meramını aracısız arz etmesi...
Bilinçli bir şekilde doğayı kirletip dua ile yağmur beklenmez, doğrudur. Onun için dua kadar, kıyamet kopacak olsa dahi elindeki fidanı dikecek Peygamber ahlakına sahip olmak gerekir.