Dün Star TV stüdyolarında Hülya Avşar’ı gördüm. Konuğunun Hande Yener olduğunu öğrenince de hadi bekleyip Hande’yi de göreyim dedim...
Program partnerimle takıştılar ya, oturup biraz sohbet ederiz diye
düşündüm...
Hülya’nın kulisinde laflıyoruz, o sırada bir adam girdi içeriye,
elinde kocaman TV8 dosyasıyla...
“Bunları imzalar mısınız?” dedi.
TV8’i görünce kulak kabarttım tabii...
“Hayırdır, TV8’le yeni anlaşma falan mı var?” diye sıkıştırmaya
kalmadan aralarındaki muhabbetten çözdüm olayı.
Meğer Acun Ilıcalı, 3-4 yıldır Hülya Avşar’ın kiracısıymış ve yeni
kontratın imzalanması için Avşar’a sözleşmeyi getirmişler.
“Nedir o, ev falan mı?” diye sorunca detaya da ulaştım.
Hülya’nın Riva’da bir arazisi varmış ve Acun da onu 3-4 yıl önce
kiralamış.
Bir nevi depo olarak kullanmak için.
Daha önce çektiği bazı programların dekorlarını ve teknik
malzemelerini orada saklıyormuş.
Hülya Avşar sözleşmeyi okumadan imzalarken, “Arkadaşlar siz
okudunuz değil mi, arsayı Acun’a satmıyorum inşallah şu anda!” diye
espri yaptı.
Not: Bu arada Hülya’nın “Selfie” filminin ham halindeki fragmanını
izledim.
Yazmayacağıma söz verdim ama şu kadarını yazmadan duramam; çok
ilginç bir şey geliyor haberiniz olsun...
Kars turizmi 12 ay olacakmış!
Sarıkamış Turizm Derneği Başkanı; “Doğu Ekspresi treniyle iyi
bir trend yakalayan Kars’ta turizmi 12 aya yaymak istiyoruz”
demiş.
Ben ne diyorum?
Kars’ta bu bakış açısıyla değil 12 ay, 2 ay bile turizm
yapamazsınız.
Yakaladığınız trend saman alevi gibi uçup gidiverir elinizden.
Buz tutmuş gölün kenarındaki tek tesiste bile Çıldır’ın buzuyla
rakı içmek yasaklanıyorsa...
Otellerde, kafelerde alkol satışı bitiriliyorsa...
Kusura bakmayın da turist geldiği gibi kaçar.
Alkolsüz mekanlarınız elbette olsun, kim ne karışır?
Ama alkollü mekanlarınız da olsun, kimsenin karışmadığı...
Olsun ki Kars’ın turizmi gerçek anlamda patlasın.
Çünkü gurme turizmi olmadan bir kentin turist çekmesi mümkün
değil.
Zengin farkı
Amerika’nın en zengin 10 kişisi listesinde kimler yer alıyor; ya
Bill Gates (Microsoft), Larry Ellison (Oracle) gibi
teknoloji-yazılım şirketleri sahipleri...
Ya da Warren Buffet gibi yatırımcılar, Wall-Mart’ın kurucusu Walton
ailesi gibi perakendeciler, Koch kardeşler gibi maden-petrol
yatırımcıları...
Avrupa’nın en zengin 10’unda kim var peki?
Zara’nın, Louis Vuitton’ın, H&M’in, Lego’nun sahipleri...
Nutella’nın, Red Bull’un, Heineken’in sahipleri...
Bu bile bize şunu gösteriyor: Amerika teknoloji, yatırım, maden
peşinde koşarken, Avrupa yeme, içme, gezme derdinde...
Topuklu ayakkabıyla detone olmak