Elbette ayrılır... Annesine karşı sevgilisi bir yanlış yapmışsa, sen annenin yanındayken sana yeterince destek olmadıysa, gözünü kırpmadan ayrılır... Ama normal giden bir ilişkide böyle bir şey olmaz.
“Benim annem hasta, onunla ilgilenmek için dur şimdi sevgilimden
ayrılayım” demez insan...
Diyorsa zaten sevmiyor demektir.
Hande Erçel gerçekten zor günler geçiriyor. Ağustos ayı ortasında
hastaneye kaldırılan annesi 1 ayı aşkındır tedavi altında...
Allah acil şifalar versin, umarım bir an önce yeniden sağlığına
kavuşur ve bu zor günleri atlatırlar. “İddiaların aksine ilişkimi
sonlandırma kararımın tek sebebi, konsantrasyonumu sadece anneme
verebilmek. Bu ağır süreçte sadece ailemle olmak istiyorum” dedi
Hande Erçel...
Çok anlaşılır ve insanı bir durum...
Ama ortada gerçek bir sevgi olsa insan annem mi, sevgilim mi
ikilemi arasında kalır mıydı?
Annesinin yanında olmaya, sevgilisinden de bu zor günlerinde destek
görmeye devam ederdi...
Doğrusu da budur... Belki de
Murat bu konuda eksik kaldığı için Hande ayrılığı tercih
etti...
Maduro mu yanlış Nusret mi?
Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun Çin ziyareti sonrası 2
saatliğine uğradığı İstanbul’da Nusret’te yemek yemesi dünyada olay
oldu.
Önce Venezuela’da halk açlıktan kırılırken Maduro’nun Nusret’te
etleri lüpletmesi, üzerine ince puro tüttürmesi eleştirildi...
Venezuela’da hem muhalefet hem de sosyal medya Maduro’yu yerden
yere vurdu.
Ardından tartışma Amerikan siyasetine taşındı, Cumhuriyetçiler
Nusret’in Maduro’yla sarmaş dolaş poz vermesini eleştirdi.
Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio “Nusret’in ev sahipliği yapmaktan
gurur duyduğu adam Venezuela Başkanı değil... İnsanların yüzde
30’unun günde sadece bir kez yemek yediği ve bebeklerin yetersiz
beslendiği bir ulusun aşırı kilolu diktatörüdür” dedi.
Amerikan medyasından da Nusret’e yükleniyorlar...
“Nusret, Venezuela halkından özür dilesin” diye pankartlar
açılıyor.
Maduro’yu eleştiren eleştirsin de bu meselede Nusret’in kabahati
ne?
Hangi ticari işletme gelen müşterisinin siyasi kimliğine göre
hareket eder?
Maduro da Nusret’te yemek yiyebilir, Kim Jong-Un da, Ruhani de,
Putin de...
Vay bu devlet başkanının şöyle yanlışı var diyerek et servisi
yapmasın mı Nusret?
Ayrıca Nusret’in Venezuela’da olup bitenden haberdar olduğundan
bile şüpheliyim...
Halkı yoksulluktan ülkeyi terk ederken, millet açlık sınırında
yaşarken Maduro’nun ülke muhalefetinin deyimiyle “dünyanın en
pahalı restoranlarından” Nusret’e gitmesi, o pozları vermesi kabul
edilir gibi değil...
Ama burada protesto edilecek olan Nusret değil...
Dünya çapında şöhret olmanın bedelini ödüyor o...
90 günde 2 milyon lira harcanır mı?
3 ayda 2 milyon lirayı bitirebilmek için günde 22 bin lira
harcaması lazım insanın...
Adana’da hırsızlık suçundan çok sayıda kaydı bulunan, uyuşturucu
bağımlısı olduğu iddia edilen bir genç bunu başarmış.
Babasından kalan 2 milyon lira mirası 90 günde bitirmiş.
Sonra yine hırsızlık yaparken yakalanmış.
Şampanyalar, tekneler, yatlar, jetler, yurtdışında partiler desem
günde 22 bin değil 122 bin lira da harcar insan...
Ama Adana’da kendi dünyasında yaşayan biri nasıl günde 22 bin
lirayı harcamış olabilir...
Bar ve gazinolarda eğlendiği, pahalı otomobiller kiralayıp tatile
gittiği söyleniyor haberde...
Günde 22 bin lirayı bitirmek için yine de az bir kalem
bunlar...
Dolandırılmış olma ihtimali çok daha yüksek geldi bana...
Klarnet Festivali’nin ardından...