Sosyal medyada bir ‘gelenek’ var, olmayacak bir işe imza atan bizim şarkıcıları Yunan ilan ediyorlar...
Eyvah dünyaya rezil olduk, hiç değilse Türk değil Yunanistanlı ilan
ederek bu işten kurtulalım hesabı dalga geçiliyor olayla...
Daha önce Atilla Taş ve Doğuş, en iyi Yunan şarkıcı ilan
edilmişti...
Şimdi de Hilal Cebeci...
Neden?
Ciao Bella rezaletine imza attığı için.
Mussolini ve Alman işgalcilere karşı İtalyan anti-faşist hareketi
tarafından söylenen, daha sonra tüm dünyada devrimci ve
sosyalistlerin marşı olmuş bir İtalyan halk türküsüdür bu...
Grup Yorum 1980’li yıllarda şarkıyı Çav Bella olarak Türkçe
seslendirmiş ve Türkiye’de de solcular meydanlarda yıllrca
söylemiştir marşı.
İşte Hilal Cebeci o marşı alıp, poposunu 150 kere salladığı bir
klip eşliğinde seslendirmiş...
La Casa de Papel’deki karakterleri de kullanarak.
Belli ki gece evde diziyi izlerken Profesör ve Berlin’in marşı
söylediği bölüme denk gelince, ben niye bunu yapmıyorum demiş.
Dizi karakterlerini klibine tema yapmış, araya 150 kere poposunu
salladığı görüntüler ekleyerek bir ucube yaratmış...
Klipte hiçbir orijinallik olmamasına mı üzülelim, dünya
sosyalistlerine mal olmuş bir marşı heder etmesine mi, yoksa gelen
eleştiriler karşısında, “Ben direnişçi bir insanım, devrimciyim,
bir devrimci olarak gayet güzel bir proje yaptım” demesine mi,
bilemedim...
Sosyal medya kullanıcıları da bilemediği için çözümü Hilal
Cebeci’yi Yunan ilan etmekte buldular işte...
Adını da Hilalious Cebelikos koydular...
Bizimkiler, “The best Greek singer” diye yorumlar yazıyor klibin
altına.
Kusura bakmayın Yunanistanlı dostlar, bu kadarı vallahi bize bile
fazla...
Hilal’e bir iki marş önerisi
Eminim Hilal Cebeci, Çav Bella şarkısıyla yakaladığı şöhretin
keyfini sürüyordu.
Öyleyse bu yolda devam etsin, kendisine bir iki marş önerim daha
var, kulüp tarzı seslendireceği...
Şili halkının seslendirdiği Venseremos mesela...
Ya da Avusturya İşçi Marşı, “Hayat denilen kavgaya girdik, çelik
adımlarla yürüyoruz” diye Türkçeleştirilen...
Bir de bizden Gündoğdu Marşı var ki, Hilal Cebeci’nin La Casa de
Papel kafasını aşar ama o...
Akıllı Ol İnsan Ol...
Ne zamandır önereceğim, atlıyorum...
Bu yaz okuduğum en ilginç kitap Cem Kınay’ın yazdığı Akıllı Ol
İnsan Ol kitabıydı...
Bilmeyenler için söyleyeyim, Cem Kınay, Magic Life’ı kuran, Türk
turizmine her şey dahil sistemini getiren kişidir...
Galatasaray’da da yıllarca yöneticilik yapmış isimdir...
Bu iki hasletini birleştirmiş ve hayata dair çok güzel şeyler
söyleyen bir kitap hazırlamış...
Başarılı olmak, yenilmek, kaybetmek, kazanmak, hırslar, sevgiler,
tutkular üzerine ders niyetine okunacak bir kitap...
Nilgün Bodur’un sağdan soldan tırtıklayarak yazdığı aforizmalarını
konuşuyoruz ya haftalardır, bir de işin doğrusunun nasıl
yapıldığını görmek için Cem Kınay’ın kitabını alıp okuyun...
Galatasaraylı değilseniz biraz canınızı sıkabilir ama hayattan ders
almak için Galatasaraylı olmaya gerek yok...
(Akıllı Ol İnsan Ol, Cem Kınay, 144 Sayfa, Destek Yayınları)
Bu olayda herkes kaybetti