Hemen direğe tırmanıp kuşu takıldığı telden kurtardı ama inerken
belindeki su matarası yüksek gerilim hattına değince akıma
kapıldı.
Direkten düşmek üzereyken can havliyle tellere tutundu ve 1,5 saat
asılı kaldı.
TEDAŞ görevlileri gelip kurtardı, yapılan ameliyat sonrasında da
her iki elini de dirseğinin hemen altından kestiler.
Bir küçük kuş için hayatının bundan sonrasını elleri olmadan
yaşayacak 17 yaşındaki çoban.
Bir tarafta bir kuş için ellerini feda eden bu güzel yürekli
insanlar var, diğer tarafta da hayvana eziyet eden, döven, tecavüz
eden insanlar...
İğnelerle katledip, sokaklardan işkencelerle toplayıp götüren
belediyeler.
17 yaşındaki güzel yürekli çoban gibiler olmasa bu dünya çekilmez
bir yer olacaktı. Bu güzel insanların yüzü suyu hürmetine ayakta
duruyor dünya.
Not: 17 yaşındaki çoban Ramazan’ın iki koluna protez takılması için
hayırseverler harekete geçti.
Doktorlar protez takılması için en az 1 aylık sürenin geçmesi
gerektiğini açıkladılar.
Duvarda resmin dilimde ismin!
Geçen haftanın haberiydi ama
Emrah’ın şu adını duvara yazdırması olayına bir çift laf etmesem
olmaz.
“Aşk ve Mavi” dizisinin çekildiği Kapadokya’daki mekanın sahibi
jest yapmış ve Hollywood’daki gibi oyuncuların ismini yıldız
üzerine yazdırıp, yere monte ettirmiş.
Emrah cephesi itiraz etmiş duruma, Bizim adımız yerde olamaz
diye.
Bunun üzerine diğer oyuncuların yıldızı yere, Emrah’ınki duvara
monte edilmiş.
Kusura bakma da Emrah’cım ciddi bir kompleks sorunudur bu.
İnsanlık tarihine sadece çok değerli filmler değil, fikirler de
bırakmış onlarca ismin üzerinden Hollywood bulvarında her gün
binlerce insan geçiyor bir şey olmuyor da...
Senin adının üzerinden Kapadokya’daki handa her gün 5 kişi geçse ne
olacak?
Karizman mı çizilecek?
Asıl karizmayı ismini duvara astırmak çiziyor, haberin
yok.
1 milyon gişe artık hayal mi?
Hadi eylülü geçtim, ekim ayıya
birlikte sinema sezonu resmen açıldı.
Peş peşe iddialı filmler vizyona giriyor ama istenen, beklenen gişe
rakamları hâlâ ortada yok.
Seyirciye bıkkınlık mı geldi? Filmler mi kötü?
Aynı tarz komedi filmleri seyirciyi salonlardan uzaklaştırdı
mı?..
Belki de hepsi birden...
Ekranda dizi tutturmak gibi gişede film tutturmak da çok zor.
1 milyon barajını aşan film yok ortada daha...
Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar gibi belli başlı isimlerin dışında
kimsenin gişesi garanti değil artık.
Bakın kasım ayında 20 Türk filmi vizyona girecek.
4 hafta sonu var kasımda, bu da her hafta sonu ortalama 5 Türk
filminin vizyona girmesi demek.
Bunların yanında iddialı yabancı filmler de var, onları saymıyorum
bile...
Her hafta sonu 5 Türk filmi... Bu yarıştan hangisi galip
çıkabilir?
İyi olan kazansın diyeceğim ama o örnekler de zayıflamaya başladı
Türk sinemasında.
Mutfakta erkeğin sözü mü geçecek?