“Ben ısrarla bu konu benim için kapanmıştır” desem de Hıncal Uluç ısrarla beni Talat Bulut tartışmasının çekmeye çalışıyor.
İddiaları da fazlasıyla garip olmaya başladı.
Posta gazetesinde çıkan Talat Bulut haberini bile benim kaleme
aldığımı düşünüyor artık.
Böyle bir şey nasıl olabilir Hıncal Abi?
Sen Takvim’deki bir haberi yazabilir misin? Yazmaya kalksan Ergün
Diler, “Hop n’oluyo abi” demez mi?
Emin ol ben de Posta’da haber yazmaya kalksam Emre İskeçeli de “İyi
misin Cengiz” diye bana sorar.
Hıncal Uluç diyor ki; Benim Fatih Aksoy’la pazar röportajım (30
Eylül) çıkmadan 2 gün önce (28 Eylül) Posta o röportaja atfen haber
yapmış, hep birlikte Talat Bulut’a algı operasyonu yapmışız.
İddiaya gel!
Külliyen yanlış biliyorsun Hıncal Abi.
Çünkü Posta’da çıkan haberin kaynağı benim röportajım değil.
Birsen Altuntaş’ın “Şov Dünyası” adlı YouTube kanalı...
Talat Bulut oraya konuk oldu ve Şevval Sam için “Kimse benimle
çalıştığı için maalesef diyemez. Bunun hesabını verecek” dedi.
Posta’da çıkan, senin dilini eleştirdiğin ve “Belki de Cengiz yazdı
koydu oraya” dediğin haber işte bu. 28 Eylül Cuma yayınlandı.
Ben iki gün sonra yayınlanan röportajımda ise Fatih Aksoy’a, “Talat
Bulut’a haksızlık mı yaptık” diye konuyu sordum.
Yani ne Posta’da çıkan haberden benim...
Ne iki gün sonra Kelebek’te çıkacak röportajdan Emre İskeçeli’nin
haberi var.
Nasıl olup da biz işi gücü bırakıp, kafa kafaya verip Talat Bulut’a
algı operasyonu yapmış olabiliriz?
Üstelik “işbirliği açık ve net” diyorsun!
Bu nasıl gazetecilik diye sormuşsun ya Hıncal Abi, şimdi ben sana
aynı soruyu soruyorum.
Posta’yla benim aramda “açık ve net” dediğin işbirliğinin
olmadığını ha...