Zamanında Turgut Özal önünü açmasa, teşvik etmese bugün televizyon üreticisi olarak dünyanın en önemli aktörlerinden biri olmayacaktık...
Bugün İngiltere başta olmak Avrupa’nın pek çok evine gidin
görürsünüz, Beko marka televizyonlar baş köşede durur...
Vestel bugün dünyanın en büyük TV üreticilerinden biri
durumunda...
Avrupa TV pazarında 2. sıradalar.
Ahmet Nazif Zorlu ve Vestel yöneticileri, Manisa’daki fabrikayı
gezdirmişti iki-üç yıl önce...
“Gururla yerli” diyorlar ya sloganlarında, gerçekten de bir Türk
olarak gururla ayrılmıştım fabrikadan... Günde 87 bin ürün çıkıyor
buradan...
Düşünün Toshiba’yı bile satın alıyordu Vestel geçen sene, son anda
Çinlilere kaptırdılar...
Kötü komşu insanı ev sahibi yapar ya, belki de kötü müttefik bizi
de marka sahibi yapacak...
Başkan Erdoğan, “Bu tarafta iPhone varsa, diğer tarafta Samsung
var, burada da Venüs var” diyerek ABD malı elektronik ürünlere
boykot çağrısı yaptı...
“Bizde de Venüs var” dediği telefon, Manisa’daki o Vestel
fabrikasında üretiliyor işte...
Ahmet Nazif Zorlu, kimin elinde yabancı marka telefon görürse
kaldırıp atmaya çalışır, “Venüs’ü kullanın, onlar kadar iyi”
diyerek...
Venüs’ün ilk üretilen modelini orada denemiştik, daha yolun başında
olmasına rağmen iyi bir ilk üründü. Şimdi deniyor ki, yok Venüs’ün
şurası Amerika’dan alınıyor, yok burası bilmem ne...
İlk ürünün bile yüzde 90’ı burada üretiliyordu...
Ayrıca diyelim ki şimdilik Amerika’dan alınıyor, ne var bunda?
Yarın o parçayı yapmayı da öğrenmeyeceğiz anlamına gelmez bu..
Yıllar önce TV üretmeyi bilmeyen Türk sanayicileri, bugün dünyanın
en büyük üreticileri arasına giriyorsa neden cep telefonunda da
aynısı olmasın...
Keşke Venüs gibi başka markalar da çıksa ve rekabet artsa yerli cep
telefonu pazarında...
Dünyaya TV stan Türkiye, cep telefonu niye satmasın...
Demet Akalın, Galatasaray’ı destekleyen bir Beşiktaşlıdır
Hangi ünlü hangi takımı tutuyor listesinde “Demet
Akalın-Beşiktaş” eşleşmesini görünce güldüm...
Doğru Demet Akalın, Beşiktaşlıdır... Ama her zaman Galatasaray’ın
kazanmasını isteyen bir Beşiktaşlı...
Galatasaray’ın şampiyon olduğu geçen sezon, 31. haftada oynanan
Galatasaray-Beşiktaş maçını Demet ve Okan Kurt’la birlikte
izlemiştik...
Galatasaray’ın 2-0 kazandığı maç boyunca Demet, sürekli
sarı-kırmızıları destekledi...
“Sen Beşiktaşlı değil misin?” diye sorunca da, “Ay ne yapayım, evde
huzur kaçmasın diye Galatasaray’ı tutuyorum. Adamı görmüyor musun
hasta Galatasaraylı” yanıtını verdi.
O sırada Okan Kurt, kendini yerden yere atıyordu. Hatta 2. gol
olunca beni alıp havaya kaldırdı...
Yani Demet Akalın’ın Beşiktaşlılığı eş sebebiyle tedavülden kalkmış
bir Beşiktaşlılıktır.
Trafikte dönel kavşak nasıl kullanılır?
Bütün dünyada kural bellidir: Trafikte dönel kavşakta geçiş
üstünlüğü kavşak içindeki araca aittir...
Ada etrafında dönen bir araç varsa dönel kavşağa girmez,
beklersiniz...
Ben yıllardır İstanbul’da bunun uygulandığı tek bir kavşak, bunu
uygulayan tek bir sürücü görmedim...
Bodrum’da ise tam tersi...
Türkiye’de dönel kavşağın şaşırtıcı derecede doğru kullanıldığı en
iyi yer Bodrum olmalı.
Sürücüler kavşağa girmiyor, ada etrafında dönüş yapan aracın
çıkmasını bekliyor.
Yoğun trafikte uzun süre kavşağa girmek için sıralarını
beklemelerine rağmen kimse arkadan korna çalmıyor.
Trafik tıkır tıkır akıyor...
Dönel kavşağı doğru kullanan sürücüleri her gördüğümde size Bodrum
girişinde bu kuralı biri mi öğretiyor, nereden biliyorsunuz diye
şaşıyorum...
Zira Bodrum’da araçların çoğu 34 plakalı...
Madem biliyorsunuz İstanbul’da neden aynı şeyi yapmıyorsunuz...
İstanbul’da dönel kavşağa bodoslama atlıyorsunuz, Bodrum’da ne
oluyor da sıranızı bekliyorsunuz...
İstanbul sürücüsünün bu halini çözen varsa beri gelsin...
Not: Yıllardır yazdığım Bodrum’un trafik ışıkları ne kadar kötü ve
uzunsa, dönel kavşakları o kadar iyi...
Gözümüz bozulacak...