Bu MESAM tartışmaları yeni başladığında Orhan Gencebay kırılmıştı bana, Arif Sağ’la röportaj yaptığım için.
Benim Arif Sağ’cı olduğumu düşünüyordu çünkü...
Pazar günü Kelebek’te bu kez iki tam sayfa Orhan Gencebay
röportajım çıktı.
Orhan Baba aradı, “Benim görüşlerimi tarafsız ve doğru bir şekilde
aktardığın için teşekkür ederim” dedi.
Bir meselede her iki tarafa da eşit mesafede olduğumuzu göstermek
için zamana ihtiyacımız oluyor bazen...
Ben gazeteciyim, Arif Sağ’la da röportaj yaparım, Orhan Gencebay’la
da.
İşim, aralarındaki tartışmada taraf tutmak asla olamaz.
Benim işim merak ettiklerimi ve kamuoyunun kafasına takılan
soruları sormak.
Bu MESAM meselesine de başından beri bu şekilde yaklaştım.
Şimdi gelelim MESAM’la ilgili ne düşündüğüme...
Orhan Gencebay, bu genel kurulun şaibeli olduğunu, yönetimin
diktatörce ele geçirildiğini söyleyip Kültür Bakanlığı’nı yeniden
göreve çağırıyor ya...
“Daha önce olduğu gibi yeniden dışarıdan bir yönetim atansın”
diyor...
İşte ben buna itiraz ediyorum.
Bu saatten sonra Kültür Bakanlığı müzik meslek birlikleriyle ilgili
dışarıdan bir şeye müdahale edecekse, yapacağı tek bir şey olmalı:
MESAM’la MSG’yi birleştirmek.
Aynı konuda telif toplayan iki meslek birliğini tek çatı altında
toplamak.
Yıllardır müzik piyasasında herkesin söylediği ve istediği bir
şeydir bu ama hiçbir zaman hayata geçmez.
Kültür Bakanlığı buna müdahale etsin.
Candan Erçetin’in başkan olduğu MSG ile Arif Sağ yönetiminin
kazandığı MESAM’ı birleştirsin.
İki meslek birliğinin üyeleri tek bir yapı altında toplansın, yeni
bir başkan ve yönetim kurulu seçsin.
Bundan sonra da seçilen yeni yönetime kimse itiraz etmesin.
Çok sıkıldık bu çekişmeden...
Demokrasi kazandı
Bir Galatasaraylı olarak Ali Koç’un başkanlığına aslında üzülmem
lazım. Neden?
Daha genç, daha ufku açık, daha ileri görüşlü, Fenerbahçe’yi daha
iyi yerlere taşıyacak potansiyele Aziz Yıldırım’dan daha fazla
sahip de o yüzden...
Ama taraflı tarafsız herkes gibi ben de Ali Koç’un başkanlığına
sevindim.
Çünkü Fenerbahçe’nin başkanlık seçiminde demokrasi çok güzel
çalıştı.
Öncesinde, sonrasında tıkır tıkır işledi her şey.
Üyeler kulübe sahip çıktı, 20 binin üzerinde üye sandıklara koştu,
kavgasız gürültüsüz bir seçim yaşandı.
Sonunda 20 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Aziz Yıldırım
kaybetti, Ali Koç kazandı.
Demokrasi adına olduğu kadar, Türk futbolu adına da çok
sevindim.
Höt-zöt söyleminin futbol dilinden uzaklaştırılmasına büyük katkısı
olacaktır Ali Koç’un.
Özkök de memnundur
Ertuğrul Özkök’ün Aziz Yıldırım’la ne kadar yakın olduğu bilinen
bir gerçek.
Seçimlerden hemen önce Aziz Yıldırım’ın 20 yıllık iktidarının
başarılarını yazdı.
“Kongre üyesi olarak bu duygularla oyumu kullanmaya gidiyorum”
dedi.
Eminim ki Aziz Yıldırım’a oy veren 4 bin 644 kişiden biri de
Ertuğrul Özkök’tür.
Seçimlerde Yıldırım kaybetti, Koç kazandı...
Ama iyi bir Fenerbahçeli olan Ertuğrul Abi’nin de bu değişimden
memnun kaldığına eminim ben...
Taksim’e opera binası yapılmasın