Son 3-4 senedir Şener Şen’le ilgili en sivri çıkışları yapan benim...
◊ Kendini bu kadar saklama Şener Abi...
◊ 77 yaşına geldin sadece Yavuz Turgul filmleri bekleme abi...
◊ Başka senaryolara da bak, sahneye de çık, küçük rolde de görün
abi...
◊ Biz seyircilerine haksızlık yapma abi.
Bu ve benzeri şeyleri defalarca yazdım. Bugün Şener Şen, 77 yaşında
sahnelere “Zengin Mutfağı”yla dönüyorsa, çorbada bir parça tuzum
vardır diye düşünüyorum. Geçen gün onur konuğu olarak katıldığı
Brand Week’te de hayatını çok güzel anlattı. Hülya Koçyiğit ve
Cüneyt Arkın filmlerinde figüran olarak göründüğü sahneleri...
Giremediği Şehir Tiyatroları’nda hayatını değiştiren, “Peki parasız
çalışabilir miyim” sözünü nasıl söylediğini...
Nasıl yoksul ve zor bir çocukluk geçirdiğini...
Öğretmenlik, fabrika işçiliği, işportacılık yıllarını...
Sahtekâr tipleri neden daha iyi canlandırdığını...
(O adamları sevmediğim için belki de tepki olarak, cezalandırmak
istediğim için diyor.)
Çiçek Abbas’taki minibüs şoförünü çok güzel anlatmış.
Ama yine bu güzel sohbetin görüntü ve fotoğraflarının çekilmesine
izin vermemiş.
Neden bunu yapıyorsun Şener Abi?
Hayatını ilk kez bu kadar yalın anlattığın bu tatlı sohbet neden
yarınlara kalmasın?
Çocuklarımız büyüdüklerinde neden görmesinler bir büyük efsanenin
ne dediğini?
Neyse, buna da şükür...
En sevindiğim de, Şener Şen’in “Biliyorum, ben de faniyim. Gelip
gidiyoruz... Biraz daha film yapsam ne iyi olur” demesi oldu. Şimdi
tiyatro sahnesinde izleyeceğiz kendisini, belki bundan sonra Yavuz
Turgul sineması dışında da izleriz...
Belki genç kuşak yönetmenlerin işlerine de ‘görünerek’ destek
atar.
Senin ömrüne bereket Şener Abi, biz seni ne oynarsan izleriz.
Cezalar az bile...
PFDK’nın verdiği cezalardan sonra Galatasaray ve Fenerbahçeliler
tartışıyor:
Yok, Soldado adam mı öldürdü...
Yok, Terim 7 maç ceza alacak ne
yaptı?
Jailson’a ceza verildi de, Belhanda’ya neden verilmedi?
Yok, Hasan Şaş’a 8 maç ceza fazla.
Hadi oradan...
Futbolu futbol gibi oynamayanlara bu cezalar az bile!
Sahanın içinde ona buna saldıracaksın, ana avrat söveceksin, yaka
paça girişeceksin, soyunma odasına kadar adam kovalayacaksın...
Sonra bu cezalar fazla!
Yok ya, keşke her olayda böyle ağır cezalar verilse...
Verilsin ki sahada sadece futbol oynayacağını öğrensin bizimkiler.
Tebrikler PFDK...
Tebrikler Sayın Soylu “Baron-Balon”
Yıllardır yazarım şu uyuşturucu satıcılarına ‘baron’ denmesin
diye...
‘Baron’ bir soyluluk sıfatıdır, böyle diyerek ölüm tacirlerini
yüceltmeyin diye.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Uyuşturucu baronları” deyince, İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu hemen itiraz etti.
“Bu mesnetsiz, bilgisiz, ciddiyetten yoksun bir ifadedir.”
Sonra da ekledi;
“Onlar baron değil balondur ve o balonları teker teker söndürmeye
kararlıyız”...
Tebrikler Sayın Soylu.
Hem uyuşturucuyu terörle eşdeğer gördüğünüz hem bu mücadelede
dilimizi de düzeltmemiz gerektiğine dikkat çektiğiniz için...
Lütfen şu baron, uyuşturucu kralı gibi taltif edici sıfatları
kullanmayalım artık.