Otobüslerde telefonla konuşmayı yasaklasa diyor... Uçaklarda
telefonla konuşmanın serbest bırakıldığı bir dönemde olacak şey
mi?
Belli yanında yol boyu yemek tarifi veren kadından yılmış, böyle
bir çözüm öneriyor...
Ama bu işin tek bir çözümü var Mehmet Tezkan. Hemen sen de bir
kulaklık alıp takıyorsun, yol boyu kimseyi duymadan müziğini
dinliyorsun...
Ayrıca genç kızların sokaklarda, otobüslerde kulaklıkla telefonda
olmasının ya da müzik dinlemesinin çok geçerli bir sebebi var:
Maganda tacizlerinden kaçmak, öküzlerin attıkları lafları
duymamak...
Ormanlık alan görmediniz galiba...
Dün bazı gazetelerde vardı...
Beyazıt Öztürk şehrin trafiğinden ve kaosundan kaçıp ormanlarla
çevrili bir yerde ev almış.
Şehrin karmaşasından uzakta kafa dinleyecekmiş.
“Bebek’ten ormana kaçtı” dedikleri yer neresi biliyor musunuz?
Kağıthane’deki Vadistanbul evleri.
Galatasaray Stadı’nın hemen altı... TEM otoyolunun yanı...
Şehirden kaçtı dedikleri yer orası.
Şimdi bu haberi yapan arkadaşlara bir hafta boyunca
Ayazağa-Kağıthane yolunu akşam trafiğinde kullandırtmak lazım.
Görsünler bakalım şehrin trafiğinden ve kaosundan uzak mı
bahsettikleri yer.
Bu arkadaşlar ya İstanbul’u bilmiyor ya örtülü reklam yapıyor.
Ayrıca Beyazıt bu kadar şehirden kaçmak istese, Mahsun’un Ajda’nın,
bir dönem Gülben’in oturduğu Bahçeköy’deki müthiş villasını
satmazdı.
Bakın orası gerçekten ormanlarla çevriliydi.
Oradan da, “Bu evde tek başıma kafayı yemek üzereyim” diyerek,
arkasına bakmadan Bebek’e kaçmıştı Beyazıt...
Kim bu tacizci okul servisi şoförü?
Tüm okul yönetimlerine, Valilik’e Emniyet’e ihbar
ediyorum...
34 LD 4454 plakalı bu okul taşıtı hangi okulun öğrencilerini
taşıyorsa lütfen önlem alın.
Olay dün sabah Kağıthane’nin hemen üzerindeki sitelerin olduğu
bölgede, Star TV’nin kadın yapımcılarından birinin başına
geldi.
Sabah saatinde evden çıkıyor, taksi yok yollarda biraz ileriye
doğru yürüyor.
34 LD 4454 plakalı bu okul taşıtı yanaşıyor yanına...
Şoförü pencereyi açıp, “Bu ne güzellik böyle” diye laf atmaya
başlıyor...
Kadın oralı olmadan yürüyor, “Bu saatte taksi bulamazsın hadi gel”
diye tacizlerini sürdürüyor densiz şoför...
Kadın hızlanıyor, arsız hâlâ yanında.
İleriye gidiyor bir ara, sonra aracı durdurup beklemeye başlıyor,
laf atmaya, taciz etmeye devam ediyor.
Taksi olsa binip gidecek, taksi de yok ortalarda, durup beklemeye
başlıyor yolda...
Adam durduğu araçtan iniyor, “Hadi bekliyorum gelsene” diye
seslenmeye devam ediyor.
Kadın televizyoncu, “Şerefsiz, Allah belanı versin” falan diyerek
bağırıp ters yöne yürüyüp bir taksi bulup uzaklaşıyor.
5 yaşında çocuğu da var kadının, dün sabah bunu anlattı bana,
“Çocuklarımızı emanet ettiğimiz servis şoförlerine bakar mısın”
diyerek...
Aracın plakasının fotoğrafını çekmiş, kanala gidince aracın
üzerindeki 054448094XX numaraları telefonu aramış.
“Muhtemelen kendisi çıktı telefona” diyor...
“Sabah beni taciz eden sen misin” diyerek ağzına geleni söylemiş,
“O araçla bir daha okul servisi yapamayacaksın, her yere şikayet
edeceğim seni” diyerek bağırmış.
“Bu aracın tek şoförü var” demiş telefonu açan zaten.
Okullar kapalı, dün sabah muhtemelen öğrenci bırakmıyordu ama dana
gibi okul taşıtı yazıyor minibüsün üzerinde.
Belli ki okullar açıldığında birilerimizin çocukları binecek bu
tacizci şoförün aracına...
Yolda yürüyen kadını dakikalarca taciz eden birine çocuklarımızı
nasıl emanet edelim?
Aracın üzerine yazdırdığı, “Bir gün oturup çay içelim seninle.
Çaylar benden olur, manzara senden” yazısından belli zaten
niyeti...
Okul servisi mi yapıyorsun, çapkınlık turu mu...