Devlet eski Bakanı Faruk Çelik, 2017'de kabine dışı kalmasının ardından Bursa'da da eş zamanlı gerçekleşen "değişim" adı altındaki yeni teşkilat yapılanmasında "eskiler"in kaderini paylaştı ve yok sayıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Artvin ile Şanlıurfa'ya giderken, Bursa'ya gelirken kendisini davet ettiği halde, ne hikmetse Bursa'nın teşkilat yöneticileri 3 yıldır hiçbir parti içi organizasyona, buna genel ve yereldeki seçimler dahil - davet etme nezaketini göstermediler.
Hatırladığım kadarıyla, bir kere 3 Kasım 2018'de İl Danışma Meclisine davet edildi. En önde oturmasına rağmen davetliler içinde ismi anons edilmedi. "Unutuldu" dendi, hadi ikinci etapta ismi okundu bu sefer de herkes konuşurken, kendisine partililere selamlama fırsatı verilmemesi, o gün ve sonrasında hem teşkilatta, hem de kamuoyunda "büyük ayıp "olarak değerlendirilmişti.
Kaldı ki, yol arkadaşı olarak her daim Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'ye bağlılığından kimsenin şüphesinin olmadığı, partiye, kente, ülkeye emeği geçmiş devlet adamlığındaki bir ismin, bu Faruk Çelik olur veya bir başka biri Cumhurbaşkanı ile görüşürken, burada AK Parti yönetiminin yok sayması "vefasızlıktı" ama önemli değil, neticede teşkilat ve halkla olan bağı her daim devam ediyor...
İşte "ne oldu, nasıl oldu?" bilinmez ama, AK Parti'nin son 20 gündür iki etkinliğine özel olarak davet edildiğini hep birlikte görüyoruz. Bunlardan biri sadece Bursa'nın değil, ülkenin tarihi değerlerini yaşatma anlamında büyük yatırımlardan olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi'nin işbirliğinde gerçekleştirilen Hanlar Bölgesi ile Çekirge Çelik Palas Otel arkasındaki metruk binaların dönüştürülmesi projelerinin temel atma töreni idi, diğeri de Gürsu ilçe Kongresi.
****
Bakan Çelik, uzun süre sonra ilk defa partililerinin karşısında kürsüde konuştu. Hem de öyle güzel konuştu ki, dış ve iç siyasete yönelik verdiği önemli açıklayıcı değerlendirmelerle beraber, AK Parti teşkilatlarına yönelik uyarı niteliğindeki ince mesajları da öyle bir ustalıkla verdi ki, adeta partililerin hislerine tercüman oldu. Zaten Bakan Çelik'in kürsü hakimiyeti ve hatipliğine diyecek yok.Teşkilat ve saha adamı olmanın hakkını verdi. İşte o mesajları: