“Ben bu adamı sevdim, hakim bey. Siz sevginin ne olduğunu bilir
misiniz” dedi Ayhan Aydan, sevdiği adamın yargılandığı mahkeme
salonunda. O adam, Türkiye'nin serbest seçimler ile iktidara gelen
ilk başbakanı, Adnan Menderes idi. Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve
Hasan Polatkan, ile Yassıada'da aleyhine açılan birçok dava ile
yargılanmış ve idama mahkûm edilmişti. Aydan'ın, evlilik dışı bir
ilişki yaşadığı Menderes hakkında “Bebek Davası” olarak bilinen ve
Menderes'in Aydan'dan doğan bebeğini öldürmekle suçlandığı dava
kapsamında ifadesi istenmişti. İktidarı sivillerden gasp eden
askerî yönetim, Menderes'i kitlesi nazarında itibarsızlaştırmaya
çalışıyordu. İlk önce, Menderes'in eşi Berin Hanım'dan kocası
aleyhine zina suçlamasında bulunmasını istediler. Hatta dönemin
İstanbul Müftüsü'nden bu konuda bir fetva bile aldılar, Müftü Ömer
Nasuhi Bilmen, "Zina en büyük günahtır. Cezası, recmdir" hükmünü
verdi. Ancak Berin Hanım kocasını şikayet etmeye yanaşmadı ve bunun
üzerine “Bebek Davası” açıldı.
Bu iki asil ve cesur kadının tavrı , Menderes'in Bebek Davasından
beraat etmesine sebebiyet verdi. Ancak diğer davalarında suçlu
bulunan Menderes, 17 Eylül 1961 tarihinde asıldı.