Özellikle Batı'da 11 Eylül saldırısından sonra siyasi şiddeti
İslam ile ilişkilendirmeye yönelik yoğun bir kampanya yapıldı.
Bu kampanyanın merkezindeki argüman İslam'ın diğer "tek tanrılı"
dinlerden farklı olduğu ve kategorik olarak şiddete izin verdiği
yönündeydi. Yani İslam diğer dinlerden güya farklıydı. Bu bakış
açısına göre İslamiyet, özü itibariyle şiddete kapı aralıyordu.
Bu argümanın ne kadar boş ve çarpık olduğuna dair aklı başında tüm
sosyal bilimciler; tarihçiler, siyaset bilimciler, antropologlar
arasında bir konsensüs olmasına rağmen, bu görüş özellikle Batı
kamuoyunda geniş destek buldu.
Şimdi yeni bir çalışma son derece güçlü ve çarpıcı bir şekilde bu
tezi boşa çıkarıyor.
Tom Anderson bir bilgisayar mühendisi. Kur'an ile Eski Ahit ve Yeni
Ahit metinlerini dijital ortamda bir mukayeseye tutuyor.
Ve sonuç ne çıkıyor:
1- Tüm bu metinler arasında şiddete dair en çok vurgu yapılan
kutsal kitap Eski Ahit. Bu vurgu Kur'andaki şiddete yönelik
ifadelerin tam iki katı.
2- Eski ve Yeni Ahit'te öfke duygusunu çağrıştıran temalar
Kur'andakinden fazla.
3- Öldürme ve yok etmeye yönelik ifadeler Kur'anın %2.1'ini, Yeni
Ahit'in %2.8'ini, Eski Ahit'in ise %5.3'ünü oluşturuyor.
Bu elbette İslamofobikler için üzücü bir haber; zira tüm
argümanları net bir şekilde çökmüş oluyor!