Bundan önce Türkiye'de gerçekleşmiş her darbede olduğu gibi, bu
darbe girişiminde de uluslararası medya darbecilerden yana tavır
aldı.
Türkiye'nin demokrasisini kurtaran silahsız göstericiler,
Guardian'da çıkan bir yazıdan çok ilkokul çocuğu propagandasını
andıran bir makalede, çete olarak tanımlandı. Kendini tankın önüne
atan, ülkesine sahip çıkan ve bunun bedelini vahşi bir katliamla
ödeyen insanların aziz hatırasını kirletti.
New York Times, her darbenin PR kurumu olma işlevini elbette bu
girişimde de kaybetmedi. Sisi'yi modern İslam'ın temsilcisi olarak
resmetmekte beis görmeyen bu gazete, darbe karşıtı göstericiler
için dinî sloganlar atıyor vurgusunu yapmaktan geri kalmadı.
CNN'in olaya bakışı aslında tüm Amerikan medyasında ortak vurgunun
yansımasıydı. “Türkiye'de darbe başarısız oldu: Demokrasi baskı
altında” altyazısı, İstanbul'da yapılan yayın esnasında altyazı
olarak geçti. Elbette bu demokrasi literatürüne özgün bir katkı
oldu. Darbenin başarısız olanının demokrasiye zarar verdiği tezi,
bugüne kadar bildiğimiz her şeyi unutturuyor. CNN'e göre
demokrasiler darbelerin başarılı olması ile kurtuluyor demek
ki.
Hemen hemen tüm uluslararası medya organlarında bu darbenin
Erdoğan'ın işine yarayacağı vurgusu dışında analiz yapılmadı.
Bu, tarihe geçecek bir rezillik.
Bir darbe girişimi haberi düşünün: Darbeyi kimin yapmaya
çalıştığından bahseden yok. Bir gecede ölen yüzlerce silahsız
sivilden bahseden yok. Meclisin, güvenlik birimlerinin nasıl hedef
alındığından bahseden yok. Silahsız göstericilerin cesur sivil
direnişinden bahseden yok.