Ceren Kenar Türkiye Gazetesi

Lübnan dağlarından bölgeye bakmak

Velid Canbolat'la Beyrut'taki evinde Arap dünyasının içinden geçtiği buhranı ve geleceğe dair tahminlerini konuştuk. Canbolat, Dürzî inancının hem siyasi hem dinî lideri olarak kabul ediliyor. Dünyada toplam 1 milyonu...

20 Haziran 2017 | 372 okunma

Velid Canbolat'la Beyrut'taki evinde Arap dünyasının içinden geçtiği buhranı ve geleceğe dair tahminlerini konuştuk.
Canbolat, Dürzî inancının hem siyasi hem dinî lideri olarak kabul ediliyor. Dünyada toplam 1 milyonu aşkın Dürzî'nin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu nüfusun çoğu Lübnan'da olsa da, İsrail, Suriye, Ürdün'le beraber diasporada da Dürzîler yaşıyor. Dürzîlik, Şiilik şemsiyesinin içinde sayılan "heterodox" bir inanç...
Sayıları az olsa da Dürzîler, bölge tarihinde kritik noktalarda önemli rol oynadı. Haçlılara karşı Selahaddin Eyyübi ve Memlüklüleri desteklediler ve bu anlamda askerî zaferin sağlanmasında önemli rol oynadılar. 17. yy'da ise, Lübnan dağlarında Maruniler ile ittifak yapıp Osmanlı'ya karşı ayaklandılar.
Canbolat ailesi 20. yy'da Dürzîler için en önemli aile oldu. Velid Canbolat şu anda başında olduğu İlerici Sosyalist Partisini, babası Kemal Canbolat'tan miras aldı. Bölgede yine sancılı günlerin yaşandığı, 1949 yılında Kemal Canbolat bu partiyi “insani sosyalizm" şiarı ile kurdu. Sovyetler'e karşı net bir duruş alan Canbolat, Arap milliyetçiliğine inanıyor ve Mısır lideri Cemal Abdul Nasır'ı destekliyordu. 1970 yılında Hafız Esad Suriye'de iktidara geldi. Bundan 6 sene sonra, Lübnan'da 30 yıl sürecek bir Suriye işgalini başlattı. Bu süreçte kendine direnen siyasetçileri hedef aldı. Kemal Canbolat bunlardan biriydi.
Babasının öldürülmesinden beri, Lübnan'da ve başka ülkelerde yaşayan Velid Canbolat, Orta Doğu'da sadece azınlıkların değil, farklı grupların da desteğini alan bir siyasetçi. Siyasetçi vasfının yanı sıra, Canbolat birçok gözlemci tarafından önemli bir siyasi analist ve düşünür olarak kabul ediliyor.
Canbolat sohbete Arap tarihinde iki dönüm noktasının yıl dönümünde olduğumuzu hatırlatarak başlıyor. Sykes-Picot'nun 100. yıl dönümü ve 1967 savaşının 50. yıl dönümü...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Musul sonrası DEAŞ 13 Temmuz 2017 | 1.401 Okunma Kıbrıs sorunu neden çözülmedi? 11 Temmuz 2017 | 360 Okunma G-20'ye dair notlar 10 Temmuz 2017 | 420 Okunma Mülteciler üzerinden bir provokasyon girişimi 06 Temmuz 2017 | 1.540 Okunma Bir tuhaf Körfez politikası 04 Temmuz 2017 | 390 Okunma