Dün ajanslar Suriye Demokratik Güçleri (SDG) sözcüsü Talal
Silo'ya dayandırarak bir haber geçti. ABD'nin SDG'ye sağladığı
silahlarla ilgiliydi bu haber. Silo'ya göre, ABD ilk defa SDG'ye
zırhlı savaş aracı temin etmişti. Bu bir ilkti, zira ABD bundan
önce SDG'ye hafif silahlar temin ederken, ilk defa ağır silah
sağlamıştı.
Birçok okuyucumuz elbette SDG derken ne kast edildiğini
anlamayacaktır. Çünkü aslında SDG diye bir yapı yok. SDG,
PYD-PKK'dan oluşan ve Obama yönetiminin bu örgüte silah temin
etmesini sağlamak için kurulan paravan bir oluşum. Yani SDG eşittir
PKK ve PYD.
Bu gelişme, ABD Savunma Bakanlığı tarafından teyit edildi. Yani
gerçekten de ABD, PKK-PYD'ye ağır silah teslimatını
gerçekleştirmişti.
Bu kararın Obama yönetimi tarafından alındığı ancak teslimatının
yeni yönetime denk geldiği belirtiliyor.
Obama'nın Türkiye'ye son golü PKK-PYD'ye ağır silah temin etmesi
oldu.
Bu politika yeni yönetim ile devam edecek mi? Türkiye-ABD
ilişkilerinin kilitlendiği soru bu.
Ankara kaynakları bu konuda haklı olarak temkinli cevaplar veriyor.
Trump yönetiminin bu konudaki politikasının henüz “belirsiz” olduğu
söyleniyor üst düzey kaynaklar tarafından.
Trump yönetimi içerisinde PYD-PKK'nın DEAŞ'a karşı
silahlandırılması gerektiğini savunanlar var. Buna ek olarak
PYD'nin DEAŞ'a karşı etkin bir güç olduğuna dair Washington'da
güçlü bir lobi kurulmuş durumda. Bu lobi bizzat Obama yönetiminin
zamanında desteklediği bir yapı. Daha dün Obama yönetiminin
Dışişleri Bakan Yardımcısı Anthony Blinken, New York Times
gazetesine ABD'nin PYD'ye desteğine devam etmesi yönünde bir yazı
kaleme aldı.
Yeni yönetimi bekleyen bir tercih var. Bölgedeki müttefikleri kim
olacak? Türkiye ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi mi? Yoksa PYD-PKK
mı?
Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Türkiye bu anlamda Trump'ı, Clinton
yönetimine tercih etti demek yanlış olmaz. Zira olası bir Clinton
yönetimi, selefi Obama'nın bu konudaki politikasına devam edeceğini
zaten açıklamıştı ve dolayısıyla müttefik tercihini
belirtmişti.
Hem Türkiye'nin, hem de KBY'nin umudu Trump ile bu politikanın
değişmesi.