Ceren Kenar Türkiye Gazetesi

PYD kimin muhalifi?

Cenevre 3 görüşmelerine damgasını vuran tartışma Esad rejimi ve sponsorlarının kendi cici muhaliflerini bir aktör olarak dayatma çabası oldu. Suriye'de isyanın ilk başladığı günlere tekabül ediyor bu...

04 Şubat 2016 | 482 okunma

Cenevre 3 görüşmelerine damgasını vuran tartışma Esad rejimi ve sponsorlarının kendi cici muhaliflerini bir aktör olarak dayatma çabası oldu.
Suriye'de isyanın ilk başladığı günlere tekabül ediyor bu sahte muhalefet oluşturma projesi.
Örneğin şu an Suriye rejiminin Ulusal Uzlaşı Bakanı olan Ali Haydar bir zamanlar muhalifti. Türkiye kamuoyu kendisi ile 2012 yılının Nisan ayında tanıştı. Radikal gazetesi köşe yazarı Fehim Taştekin'in bir röportajı ile Türkiye kamuoyuna takdim edildi.
Bu takdimi Taştekin'in cümleleri ile hatırlatalım: "Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi, Suriye içindeki rejim ile silahlı muhalefet arasında sıkışıp kalan muhalif partilerin önde gelenlerinden biri." Peki ne diyordu bu "önde" gelen muhalif Ali Haydar? "Muhalif Sosyal Milliyetçi Partisi lideri Ali Haydar'a göre, dış destekli silahlı gruplar devrim sürecini çalıyor. Gerçek muhalefet, silahlı muhalefetle devlet arasında kurban ediliyor."
Röportajın zamanlaması epey manidardı...
Suriye'de henüz el-Kaide'nin olmadığı ve Özgür Suriye Ordusunun ortaya epey spontan şekilde çıktığı günler. Rejimin barışçı göstericileri tanklarla, kurşunlarla bastırması üzerine, mahalle delikanlılarının beylik silahlarını alıp gösterici arkadaşlarını korumak için sokağa çıktığı günler. Yani devrimin, isyanın en masum zamanları.
Taştekin'in sunuşu ile "gerçek muhalefetin" temsilcisi olan Ali Haydar, Lübnan'da Suriye rejimi muhaliflerine kan kusturan Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi lideriydi. Taştekin'in sunuşu ile "gerçek muhalefetin" temsilcisi olan Ali Haydar, Lübnan'da Suriye rejimi muhaliflerine kan kusturan Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi lideriydi. Parti 1930'ların ortasında Nazizm ve Hitler'den etkilenmiş kişiler tarafından kurulmuş olduğu ve partinin ideolojisinin Hafız Esad'a yol gösterdiği bir google araması mesafesinde bir bilgi. Hafız Esad'ın eşi Enise Esad'ın akrabalarından birinin partinin üst düzey yöneticilerinden olduğunu da elbette. Esad rejimi ile SSMP arasındaki iş birliğinin ideoloji düzeyinde kalmadığı ve Suriye rejiminin özellikle Lübnan'daki kirli işlerini bu parti üzerinden yaptırdığı da sır değil. Parti'nin sadece Lübnan'da değil, Avrupa'da gerçekleştirdiği kanlı terör eylemlerinin Suriye istihbaratı tarafından organize edildiği uluslararası medyada çokça yer buldu.
Yani bu partinin Suriye muhalefeti ile hiçbir ilişkisi yoktu, rejimin paravan örgütü idi.
Ali Haydar, bu röportajdan birkaç ay sonra, 2012 yılında Esad'ın kabinesine girecek ve şu an üstlendiği görev olan Ulusal Uzlaşı Bakanlığı'na atanacaktı.
Bir kaç ay önce Ali Haydar'ın yeni bir girişim ile gündeme geldi.
Önce Esad orduya asker bulmak konusunda sıkıntı içinde olduklarını açıkladı. Kürt aktivistlere düzenli idam cezası uygulamaları ile tanınan İran rejiminin Cumhurbaşkanı Ruhani, seçildikten sonra ilk defa İran Kürdistanı'na bir ziyarette bulundu, İran resmî haber ajansının Kürtçe yayın yapacağını açıkladı.
Bu sırada da, Salih Müslim'in tam olarak ne dediği netleşmeyen, farklı anlamlar çıkarılmaya müsait, "Baas rejimi ile anlaşırsak YPG Suriye ordusuna katılabilir" beyanı geldi.
Yine tam bu sırada, Türkiye'de PKK ateşkesi sona erdirdi.
Rejim ve PYD içindeki bir grubun rejimle olan görüşmelerini sağlayan isimlerden biri de meşhur "gerçek muhalif" Ali Haydar idi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Musul sonrası DEAŞ 13 Temmuz 2017 | 1.401 Okunma Kıbrıs sorunu neden çözülmedi? 11 Temmuz 2017 | 360 Okunma G-20'ye dair notlar 10 Temmuz 2017 | 420 Okunma Mülteciler üzerinden bir provokasyon girişimi 06 Temmuz 2017 | 1.540 Okunma Bir tuhaf Körfez politikası 04 Temmuz 2017 | 390 Okunma