Ceren Kenar Türkiye Gazetesi

Senin İran'ın seküler bir kurtarıcıydı yavrum

Rusya'nın havadan, İran'ın karadan saldırıları ile binlerce yıllık bir medeniyet şehri olan Halep yok edildi. Ve işgal edildi.Bir etnik temizlikle karşı karşıyayız. Şehrin hayatta kalabilen sakinleri evlerini terk...

19 Aralık 2016 | 1.379 okunma

Rusya'nın havadan, İran'ın karadan saldırıları ile binlerce yıllık bir medeniyet şehri olan Halep yok edildi. Ve işgal edildi.
Bir etnik temizlikle karşı karşıyayız. Şehrin hayatta kalabilen sakinleri evlerini terk etmek durumunda kaldı. Bu büyük yıkım ve demografik değişimin yaşandığı hayalet şehirde ise İran İstihbarat Şefi Kasım Süleymani poz veriyor. Yani katil olay mahalline geri dönüyor.
İran “zaferini” yani bir insanlık trajedisini kutluyor. Hizbullah, Halep'in işgalini kutlamak için Beyrut'ta kutlama amaçlı tatlı dağıtıyor. Bu büyük etnik temizlik, bölgede on yıllar boyu sürecek bir ihtilafın temelini atıyor.
Aslında bunun farkında olan İranlı yetkililer yok değil. Eski bir dışişleri yetkilisi olan Mir Musavi, İran'ı karanlık günlerin beklediği konusunda uyarıyor. İran'ın el-Şark gazetesine konuşan Musavi şunları söylüyor:
“Halep'teki askerî operasyonların başarısı ancak birkaç gecelik mutluluk getirebilir. Sonrasında ise 30 yıl boyunca endişe edeceğiz... 300.000 insanı öldürmek ve 12 milyon Suriyeliyi yerinden etmek ancak ve ancak nefret ve şiddet üretir.”
Halep'in işgali ile Suriye meselesinin çözülmediği, aksine daha çetrefilli bir sorun hâline geldiği açık.
Lakin bunu Türkiye'deki bir grup solcuya anlatmak mümkün değil.
Muhalifleri mezhepçilikle suçlarken, aslında kendi motivasyonları mezhepçilik dışında bir şeyden kaynaklanmayan bir sol refleks var Türkiye'de. Ve ne yazık ki bu gruplar Halep'ten sivillerin tahliyesini, "cihatçılar"ın yenilgisi olarak sunmaya niyetli. Bu görüşe göre, Sünni Suriyeliler "fanatik İslamcılar", İran ve Şii milisleri ise seküler kurtarıcılar.
Böylesi absürd bir görüşün anlamayı reddettiği şey, İran'ın dış politikasının fanatik bir mezhepçilikle şekillendiği gerçeği.
Halep'e binlerce Şii milis mutlak dinî otorite olarak görülen Humeyni'nin "Velayet-i Fakih" nosyonuyla gitti. Bundan tam bir sene önce Şii milis ihracatçısı Nucebe lideri Ekrem Kaabi, Halep'te "Hava, su kadar 'veli-i fakih'e ihtiyacımız var” dedi. İran'ın organizasyonu ile Halep'e kanalize edilen Iraklı Şii milislerin üst düzey bir komutanı olan Hacı Cevad, Halep operasyonları için şu cümleleri kullandı:
"Savaşı kazanmamız 'ilahi' olarak vadedildi!.."

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Musul sonrası DEAŞ 13 Temmuz 2017 | 1.401 Okunma Kıbrıs sorunu neden çözülmedi? 11 Temmuz 2017 | 360 Okunma G-20'ye dair notlar 10 Temmuz 2017 | 420 Okunma Mülteciler üzerinden bir provokasyon girişimi 06 Temmuz 2017 | 1.540 Okunma Bir tuhaf Körfez politikası 04 Temmuz 2017 | 390 Okunma