Suriye'de PYD kontrolü altında olan bölgelerde, PYD'ye yönelik
Kürtlerden gelen muhalefete yönelik ağır ve sistematik bir baskı
politikası uzun zamandır devam ediyor.
PYD'ye muhalif olan Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) üyeleri
uzun zamandır keyfî tutuklamalar ve baskılar ile sindirilmeye
çalışılıyor.
Hatırlatalım tüm bu çabalar yeni değil:
İran ve müteffiki PKK ve PYD, Suriye'deki Kürtlerin Esad rejimine
karşı organize olmasını engellemek için 2011 yılından beri yoğun
mücadele veriyor.
7 Ekim 2011'de demokrat Kürt siyasetçi Mişel Temo'nun öldürülmesi
ile başlayan bir süreç bu. Temo'nun kurucusu olduğu Kürt Gelecek
Hareket Partisi, Suriye'de Kürtlerle beraber diğer unsurların hak
ve özgürlüklerini barışçı şekilde savunan, Suriye'nin demokratik ve
çoğulcu bir sisteme geçmesini savunan bir siyasi hareketti.
2008 yılında Esad'ın Kürtlere yönelik yaptığı katliamları protesto
ettiği için hapse atılmıştı. Hapisten çıktığında ise Suriye devrimi
filizleniyordu.
Temo, Suriye Kürtlerinin Esad rejimine karşı başkaldıran Araplar
ile birlikte hareket etmesi gerektiğine inanıyordu. Suriye Ulusal
Konseyi’nin kurucularından biri oldu. Suriye'de tüm unsurların
muhalefet çatısı altında buluşması için çabalarda bulundu. Ve bunun
bedelini hayatı ile ödedi.
Bu zamandan beri binlerce Kürt, PYD'nin baskısı nedeniyle Suriye'de
göç etmek durumunda kaldı. Esad, rejime olan desteğinden emin
olduğu PYD'ye bu bölgeleri hiç savaşmadan bıraktı. Yıllarca PYD
kontrolü altındaki yerlerde olan devlet görevlilerinin maaşları Şam
tarafından verildi. PYD'ye askerî ve siyasi destek esirgenmedi.
Batı'nın ve buna ek olarak Rusya-İran hattının desteği ile kuzey
Suriye'de güçlenen ve hâkimiyetini arttıran PYD'nin muhaliflerine
yönelik baskısı da arttı.
PYD'ye bağlı silahlı güçler, bu bölgede ENKS ve Barzani'ye yakın
Suriye Kürdistan Demokrat Partisi’nin ofislerine baskın
düzenleyerek ofislerini kapatmaya zorluyor.